28 Nisan 2020 Salı

Manyetizma ve iyileşmek..


Her düşünce bir manyetiktir.. Manyetizma ve Mesmer ve mesmerizm
Hepimizde olan iyileştirici gücün ortaya çıkmasında rolü buyuk 
Anton Mesmer ve Çalışmaları
Tıp doktoru olan Franz Anton Mesmer, 23 Mayıs 1734’te doğmuş ve 1815’te, seksen bir yaşında ölmüştü. Mesmer’in buluşuna verdiği isim “mesmerizm” yani “Canlısal Manyetizma” anlamına gelir.
Paracelsus’un yazılarından etkilenen Mesmer, tez konusu olarak, o günün tıbbi bakış açısına oldukça ters düşen ‘gezegenlerin insan bedeni üzerindeki etkileri’ ni seçer.
Bugün, istiridye ve bazı solucan cinslerinin hayat devrelerinin ayın evrelerine bağımlı olduğunu biliyoruz. Güneşteki lekelerin insanı zihinsel ve psikolojik yönden etkilediğini biliyoruz. Bütün bunlar Mesmer’in ne kadar ileri görüşlü olduğunu gösterir.
“Eğer yıldızlardan gelen bir tesir söz konusu ise o zaman bu tesir onunla karşılıklı etkileşim içinde bulunan Dünya’da da bulunmalı” diye düşünür.
Böylece her şeye nüfuz edebilen, canlısal manyetizma gücü için bir taşıt gibi iş gören ve evrensel akışkan dediği bir enerji kavramını geliştirir. Mesmer, hayvanların, bitkilerin, suyun, taşların bile bu sihirli akışkanla yüklü olduğu düşüncesindedir.
1774’te Mesmer, Viyana Üniversitesi profesörlerinden ve aynı zamanda Maria Theresa’nın kraliyet astrologu olan bir Cizvit papazının mıknatısları tedavi amacıyla kullandığını duyar. Paracelsus da iki yüz sene önce aynı olasılığı rapor ettiği için bununla ilgilenmeye karar verir. Papazla birlikte çalışmaya başlar. Cizvit iyileştirici etkenin mıknatısın kendisi olduğunu düşünürken Mesmer, mıknatısın iyileştirici güçteki akışkana aracılık eden bir alet olduğuna inanır.
Mıknatısları uzun süredir hasta olan kişiler üzerinde dener. Hasta bölgenin üzerinde mıknatıs tutar. Hastalıklarda kayda değer iyileşmeler elde eder. Mıknatısı hasta bölgeye tutmaya başlamasıyla ağrıda bir artış başlar. Bunu rahatlama ve iyileşme izler.
Daha sonraları mıknatıstan başka kağıt, ekmek, yün, ipek, deri, köpek, insan ve her şeyin iyileştirici bir gücü kendine çekebildiğini ve onu yayabildiğini bulgular.
Kendisinin de bir güç jeneratörü olduğunu, ellerini sorunlu bölge üzerinden geçirmek suretiyle bazı hastaların iyileştiğini keşfeder.
Mesmer asla kendisini ruhsal bir şifacı olarak görmemiştir. Uygun bir eğitimle herkes tarafından uygulanabilecek doğal bir fenomenle çalıştığını kabul etmiştir.
İyileşmenin olabilmesi için zihinsel isteğin önemini fark eder. Yani Psiko-dinamik olarak iyileştirici etkinin hastaya girmesi yoğun olarak istenmeli ve daha da önemlisi hasta tarafından kabullenilmelidir.
Fransız Bilim Akademisi’nin Başkanı, Dr. Charles Le Roy’un ricası üzerine yirmi yedi maddelik bir memorandum hazırlar. Canlısal manyetizma olarak adlandırdığı gücün işleyiş prensiplerini ve özelliklerini tanımlar.
Bu prensiplerin bazıları özetle şöyledir:
•Tüm gök cisimleri, dünya ve bütün canlı varlıklar arasında karşılıklı uyuma dayalı bir tesir alışverişi vardır;
•Evrenin her tarafına yayılan, hiçbir boşluğa izin vermeyen ve bu tesir alışverişini nakleden bölünmez, süptil bir akışkan mevcuttur;
•İnsan bedeni mıknatısa benzer kutupsal özellikler sergilemektedir;
•Canlılarda bulunan bu canlısal manyetizma canlı ve cansız varlıklara aktarılabilir;
•Bu enerji ışık gibi aynalar sayesinde yansıtılabilir, ses aracılığıyla nakledilebilir;
•İnsan özel yöntemler kullanarak bu enerjiyi kendisinde toplayıp yoğunlaştırabilir;
•Bazı insanlarda bu enerji daha güçlü ve yoğundur;
•Bazı insanlar bu enerjiye karşı daha hassas ve duyarlıdırlar;
•Canlısal manyetizma, doğal manyetizmden farklıdır;
•Bu manyetik güç pek çok hastalığı iyileştirebilir.
Bugün çok çeşitli isimler altında uygulanan manyetik şifacılığın bilimsel temellerini Mesmer atmıştı. Manyetizma günümüzde özellikle Fransa’da yaygın olarak uygulanan ve çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan geçerli bir iyileştirme yöntemidir.
Manyetizma, insandan yayılan manyetik güce hassas olan kimselerin trans haline sokulmasında da kullanılabilmektedir. Manyetik paslar yoluyla hiçbir telkin kullanmadan ipnozda elde edilene benzer hatta daha derin bir trans hali elde edilebilir. Manyetik trans, gerek duyular dışı yeteneklerin geliştirilmesi, gerekse medyonomik çalışmalarda başarılı bir biçimde kullanılmaktadır.
1800’lerin ortalarında Kont Wilhelm Von Reichenbach, “odik” güç diye adlandırdığı “alan” üzerinde 30 yılı alan çalışmalar yapmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder