Birlik hanına vardım,
Dürd-ü şarabın içtim, (Dürd-ü şarap = Şarabın tortusu)
Dermanım yağma olsun. (Gücümü kuvvetimi kaybettim)
Benden benliğim gitti,
Hep mülkümü dost tuttu,
Alan veren dost oldu,
Lisanım yağma olsun. (ifade etmek gücümü kaybettim)
İnsan seyri sülük ile yani bilgelik yolu ile HAKKA varınca Vahdet_i Vücud olur . Yani En_el Hak olur .
Buna görede İnsan hem macrodur hem micro yani hem Hepsi olduğunu yani Tanrıdan tecelli eden herşeyin kendisi olduğunu idrak eder . En_el Hakkım der bu HEPLİK BİLİNCİDİR .
Hemde kendisinin Hak olmasına karşın dünyaya indiğinde ise tekarar macro olan kendisini bildiği için kendisini zerre olarak görür ve hiç olduğunu idrak eder . Bu da HİÇLİK BİLİNCİDİR .
Şimdi KUL Nesimi'nin şu deyişine bir göz atalım ;
Kâh çıkarım gökyüzüne, seyrederim âlemi
Kâh inerim yeryüzüne, seyreder âlem beni
Burda demek istediği ben hem gözleyenim hem gözlenen Yani hem Hakkım hem haktan. Bu söylem aynı zamnda bana göre kişi uykuya daldığında astral beden serbet kalıp gezmeye başladığı zaman kendisini yukardan izler bu manayıda ifade eder .
Yani İnsan dediğimiz varlık ;
_ Hem HAKTIR hem HAKKA KUL .
_Hem herkestir hemde hiç kimsedir .
_ Onun için herşey hem önemlidir hemde hiç önemi yoktur . Önemlidir çünkü herşey HAKTANDIR . Önemsizdir çünkü madde alemindeki hiçbirşeye tamah etmez birtek Haktan başka .
_ Kendisi hem VARDIR hem YOKTUR .
Vardır çünkü zihni ona ağaç , kuş , böcek , taş , insan vs. herşeyi birey olarak algılatan micro benliği vardır .
Yoktur çünkü , bu madde alemi ve benlik zannı ilüzyondan başka birşey değildir .
Evet arkadaşlar Kuantum fiziğininde bize kuram olarak açıklamaya çalıştığı şey bu değilmi madde hem vardır hemde yoktur yani ilüzyonlar dünyası sanal dünya vs. Bunu yüzyılar önce bizim Yunus Emremiz bakın nasıl söylemiş ;
Yürü yürü yalan dünya,
Yalan dünya değil misin?
Yedi kez boşalıp yine,
Dolan dünya değil misin?
Hepinize keyifli okumalar Bütün Ehl_i Kamillere buradan selam ve aşk ile ♥
TASAVVUFDAKİ _ KUANTUM BİLGELİĞİ ;
Kuantum kuramına göre birşey hem parçacık olarak vardır hemde dalga olarak vardır . Biliyoruzki atomların yüzde 99.9 u boşluktan oluşuyor . Bu bizim için nedemek ? bu bizim için madde dediğimiz şey hem vardır hemde yoktur . Kuantum mantığının çalışma şekli , birşey ya vardır yada yoktur başka bir ihtimal söz konusu olamaz yani veya vardır , yada yoktur denemez . Ya vardır yada yoktur . Bu iki seçeneği ortaya çıkaran şey ise gözlemci ve gözleyen olmaktır .
Şimdi bu ne demek ? İnsan hem gözlenendir hem gözleyen .Schrödingerin kedi varsayımı da bu mantığı açıklar Kutudak, kedi kutuyu açmayınca hem ölüdür hemde diri . Ancak kutuyu açınca anlayabiliriz kedinin ölü veya diri olduğunu yani gözlemci durumuna geçince .
Hem hem mantığı..
Hem Hem mantığı Tasavvuf ehli olan kişilerin hayat felsefesidir .
*** Şimdi Tasavvufdaki bu felsefenin işleyişine bakalım ;
Bu hem hem mantığı Tasavvufda HEPLİK ve HİÇLİK bilincine denk gelir .
Tanrı buna göre Hem heryerdedir Hem hiçbiryerdedir .
Tanrı yada ALLAH panteist bakış açısı olarak ALLAH herşeydir demek değildir bu bakış açısı sadece madde kainatı için yani sadece nesnelci olarak bakılan bir eksik görüştür .
Tasavvuda ise Herşey O nun zatından tecelli ettiği için herşeyde O'nun Nuru varolduğu için hem herşey HAKTIR . Hem de HAK La Mekan'dır . Yani mekansızdır O HİÇBİR makana sığmaz .
Herşey Tanrı’yla senin aranda...
İnsanlar çoğu kez
akılsız, mantıksız ve
ben merkezli davranırlar
Sen yine de onları affet.
Eğer iyi niyetliysen
ve insanlar seni
bencillik ve gizli amaçlar gütmekle suçluyorsa;
Sen yine de iyi niyetli ol.
Eğer başarılıysan,
sahte arkadaşlar ve
gerçek düşmanlar kazanırsın;
Sen yine de başarmaya devam et.
Eğer dürüst ve açık yürekliysen,
insanlar seni aldatabilir;
Sen yine de dürüst ve açık yürekli ol.
Senin yıllarca uğraşarak yaptığını,
Bir başkası bir gecede yok edebilir;
Sen yine de yapmaya devam et.
Eğer huzuru bulmuşsan ve mutluysan,
seni kıskananlar olabilir;
Sen yine de mutlu ol.
Bugün yaptığın iyilikler,
yarın genellikle unutulur;
Sen yine de iyilik yap.
Dünya için elinden geleni yap,
bu belki asla yeterli olmayabilir;
Ama sen yine de elinden geleni yap.
Gördün mü, sonuçta,
herşey Tanrı’yla senin aranda;
Hiç bir zaman
onlarla senin aranda olmamıştı zaten...
Rahibe Teresa Ana’nın duvarında asılı olan bu şiir Kalküta’lı Teresa Ana tarafından yazıldığı iddia ediliyordu. Ancak, Harward Öğrenci Ajansının ortaya çıkardığı gerçek, bu şahaser dizelerin 19 yaşındayken M. Keith tarafından yazıldığıdır...
Klasik ülke fethetme dönemi artık tarihe karıştı.
Şimdi “Modern Köle Ülke” dönemi..."Toplumsal Uyku Hali" dönemi
Ernesto Che Guevara ne güzel söylemiştir;
"Özgürlüğün en büyük düşmanı, halinden memnun olan kölelerdir...!" diye...
Kölelik sisteminin makyajlanmış hali artık Kapitalizm
Maslow'un tüm hiyerarşisi şu an kölelerin küçük dünyaları için sistem açısından vazgeçilmez kullanılası enstrümanlar.
Çağdaş insan –hiç kimseyi ayırmadan- kölelik koşullarına girmek için büyük bir enerjiyle ve gönüllü olarak çarpışıyor, köle olmak istiyor, Spartaküs gibi bir gün değil, her gün ölüyor.
Kapitalizmin insanlara sunduğu mutluluk bu formülü (fayda maksimizasyonu) gayet basittir:
Ne kadar çok çalışırsan, o kadar çok para elde edersin.
Ne kadar çok para elde edersen, o kadar çok mal ve hizmet satın alabilirsin.
Ne kadar çok mal ve hizmet alırsan, o kadar çok tüketim yaparak faydanı (mutluluğunu) artırabilirsin.
Kapitalist sistemde kimisi çok çalışarak, kimisi de çok çalarak nihai amaca ulaşmaya çalışır.
Oysa ;
" Elindeki para hürriyetin aletidir. Fakat peşi kovalanan para, tam tersine kölelik aletidir. " J.J.Rousseau