16 Şubat 2018 Cuma

Ses.İnsan oğlunun yaratıldığından bu yana merak ettiği bir nefes.Sesler deki mucuzeyi anlamaya çalışmak..Sese sahip olan kendini de değiştirir.Ses sağlıktır yaratımdır..

“Eğer evreni anlamak istiyorsan ; enerji , frekans ve titreşim üzerine düşün…”  –Nikola TESLA  

Yeryüzündeki her canlının, organlarımızın bile ayrı ses frekansları ve bu frekansların da ayrı şekilleri vardır. Bu şekilleri Simatik (Cymatics) tekniğini kullanarak görebiliriz. Simatik “sesin şekli” ya da “görselleştirilmiş ses” olarak tanımlanabilir. Maddesel olmayan enerjinin maddeye nasıl etki edebildiğini gösterir ve evrenin dokusunun ses, yani titreşim olduğu fikrini daha anlaşılabilir bir hale getirir. Her insanın, enstrümanın, notanın sesi kendisine ait küresel geometrik şekiller olarak, parmak izi gibi birbirinden ayrılmaktadır.

Ses titreşimlerini görselleştirmek için, su veya sıvı bileşenlerde ışık kullanarak yaptığım makro çekimlerde özellikle küçük su damlalarında, mandala görsellerine benzeyen geometrik ve fraktal desenler oluşmakta.

Farklı Simatik çalışmaları sırasında çektiğim fotoğraflar (çapı 5mm su damlaları)Sakin sulardaki küçük bir hareketle kıpırdaşan su molekülleri, nasıl dalgalar halinde yayılıyorsa; çöllerde esen rüzgar, kum taneciklerini belli bir sistem içerisinde savururken nasıl dalgalar meydana getiriyorsa; havadaki sesler de benzer şekilde dalgalar halinde yayılır.

Pek çok eşyada, canlı cansız varlıkta geometrik simetri hakimdir ve simetrinin zıt anlamlısı da kaostur, ancak kaos gibi karmaşık düzensizliğin içinde de bir düzen ve simetri olup, aralarında kuvvetli bir bağ vardır. Fraktal geometri de bu düzenin geometrisidir ve daha çok doğayı referans alan, kendi kendini tekrar eden ama sonsuza kadar küçülebilen, ‘kendine benzer’ hücresel bir geometri anlayışını yansıtır.
Çalışmalarım sırasında suyun veya kullandığım sıvıların miktarı fazla olduğunda simetriden, fraktal geometriden, kendini tekrar eden benzer şekillerden örnekler görülmektedir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder