25 Aralık 2018 Salı

Yukarda ne varsa aşağıda da o var..

Zümrüt tabletleri..Simya veya Alşimi (Arapça'daki “alkheemee” kelimesinden gelir, İngilizce'ye “alchemy” olarak geçmiştir). Alşimi sözcüğünün etimolojisine bir bakalım: Sözcüğün “al” hecesi Arapça artikel, eski deyimle harf-i tariftir, takip eden “chemy” ise Mısır’ın orijinal ismi olup “siyah toprak” anlamına gelir.

Söylenildiğine gore simyanın büyük hakikatleri ilk defa Hermes Trismegistro tarafından keşfedilmiştir. Zosimos’a göre, Hermes, kendisine şeytanlar tarafından aktarılan, Alşimi ilkelerini tabletlere yazmıştır. Bu tableterden ikisi, yani Menfis ve Zümrüt Tablet, çok önemlidir. Menfis Tableti’nin , Menfis yakınında bir kaya üzerinde bulunmuş olduğu ve üzerinde Yunan ve Koptik dillerinde şöyle yazılmış olduğu söylenir:

“Yukarıda cennet, aşağıda cennet; yukarıda yıldızlar, aşağıda yıldızlar. Yukarıda ne varsa aşağıda da o vardır. Bunu kabul et, sana mutluluk getirecektir. “

Zümrüt Tablet'e gelince, efsaneye göre Büyük İskender, Hermes’in mezarı yanında bulmuştur. Batı bu tabletten MS 1200’de haberdar olmuştur. Özetle, serbest tercümesine göre şöyle denilmektedir:

“Hakikattir, sarihtir ve her şeyin en hakikisidir: O ki yukardadır iç kısmında Tabiatı taşır. Tabiattan tekrar yükselir. Bu ikisini birbirine bağlıyacak bir yol vardır. Bu birleşmede kırmızı güneş baba, beyaz ay anne. Bunları takiben, üçüncüsü, ateşli (kızgın) hükümdar. Kalını ince yap ve sonra tekrar kalın yap. Böylece Dünyanın şanına sahip olursun”

Simyacılar, evrenin tek bir maddeden oluştuğuna ve yedi tür metalin bu ana maddeden gezegenlerin etkisiyle türediğine inanırlarmış. Bunlara göre temel metalleri altına çevireceğini sandıkları öz maddeye Felsefe Taşı adını vermişlerdir. Özden oluşan yedi metal, Güneş’in etkisiyle türeyen altın, Ay’ın etkisi ile türeyen gümüş, Merkür ile cıva, Satürn ile kurşun, Jüpiter ile kalay, Mars ile demir, Venüs ile bakır olarak sıralanır. Bunlardan ilk ikisi soy diğerleri ise soy olmayan metaller sayılır.

Günümüzde simya, mistik, ezoterik ve sanatsal yönleri nedeniyle bilim tarihçileri ile filozofların ilgi alanına girmektedir. Simya, modern bilimin temelini atan disiplinlerden biridir ve günümüz kimya ve metalürji endüstrilerinde kullanılan birçok madde ve işlem eski dönem simyacılarının keşfidir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder