Modernite ve Holocaust adlı kitaptan:
Birkaç yıl önce Le Monde'dan bir gazeteci, eski uçak kaçırma kurbanlarından bir örnek grupla söyleşi yapmıştı. Bulduğu en ilginç şeylerden biri, rehin alınma deneyiminin ölümcül tehlikesini birlikte atlatmış çiftlerde boşanma olayına anormal derecede sık rastlanmasıydı. Kafası karışan gazeteci, boşanmış kişilerin verdikleri kararın nedenlerini araştırdı. Görüştüklerinin çoğu, uçak kaçırma olayından önce boşanmayı asla düşünmemiş olduklarını söylediler. Ama o dehşetli olay sırasında "gözleri açılmış" ve "eşlerini yeni bir ışık altında görmüşlerdi." Her zamanki iyi kocalar yalnızca kendi midelerini düşünen bencil yaratıklar olduklarını "göstermişler", cesaretli işadamları iğrenç korkaklıklar yapmışlar, becerikli "hayat adamları" darmadağın olmuşlar ve çektikleri cehennem azabından sızlanmanın dışında pek bir şey yapmamışlardı.
Gazeteci kendi kendine sordu: bu Janusların*, her birinde vücut bulan bu iki yüzden hangisi maske, hangisi gerçek yüz? Sonunda, sorunun yanlış sorulduğu kararına vardı. Bu iki yüzden hiçbiri ötekinden "daha gerçek" değildi. Bunların ikisi de, teröre uğramış kişinin hep taşıdığı olasılıklardı - yalnızca, farklı zamanlarda, farklı durumlarda açığa çıkarlardı. Ama bu bulgunun en çarpıcı yanı da, "öteki yüz"ün, uçak kaçırma macerası olmasa belki sonsuza kadar gizli kalacağıydı. Eşler, tanıyor gibi göründükleri, tanıdıkları kadarından hoşlandıkları kişilerdeki, bazı beklenmedik ve olağandışı durumların hep açığa çıkarabileceği çirkin niteliklerden habersiz, evliliklerinden hoşnut olmaya devam edeceklerdi.
*Roma mitolojisinde, başında iki tane yüzü olan kapılar tanrısı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder