Duyularım mistik uykuda askıda kalmıştı;
yorgun, yapay bir uyuşukluk değildi bu,
uyanık ve şuurlu bir boşluktu.
Bedenimden kurtulup, düşüncelerimle birlikte uçtum
ve boşlukta süzülürken bana öyle geldi ki,
engin ve sınırsız bir varlık ismimle bana seslendi: ''Hermes, ne arıyorsun?
''Kimsin sen? diye sordum.
Ben Yolun--Rehberiyim, Yüce Zihin,
Tek-Tanrı Atum'un düşünceleri.
Ben seninleyim; her zaman ve her yerde.
Arzularını biliyorum. Soruların şuurlu olsun ve onlar yanıtlanacaktır.
''Bana gerçekliğin yapısını göster.
Beni Atum'un bilgisiyle kutsa,'' diye yalvardım.
Ansızın değişti önümde her şey. Bir an da açıldı Hakikat.
Gördüm sınırsız görüntüyü. Her şey Işığın içinde eridi; Sevgiyle bütünleşti.
Ancak ışık bir gölge düşürdü, amansız ve korkunç,
bu aşağı inerken çalkantılı sulara benzedi,
duman gibi köpükler saçıyordu, karmakarışık.
ve tarifsiz bir ağıt işittim; anlaşılmaz bir veda çığlığı.
Işık o zaman bir kelam söyledi kaotik suları yatıştıran.
Rehberim sordu: Bu vizyonun esrarını anlıyor musun?
Ben o Işık'ım; Tanrının Zihni, öncesinde de varolan olasılığın karanlık kaotik sularının.
Tanrının oğludur benim sakinleştirici kelamım;
mükemmel düzen fikri, herşeyin herşeyle uyumu.
Asli Zihin kelamın atsıdır, tıpkı sizin yaşantınızda ki gibi,
sizin zihninizden konuşma doğar.
Onlar ayrılamaz birbirinden, Çünkü Zihin ve Kelamın birliğidir hayat.
Şimdi Işığın üstünde topla dikkatini ve onunla Bir ol.
Tamamlayarak sözlerini içime baktı benim.
Ben bana karşı, ta ki titreyerek gördüm düşüncemde
Işık'ın içinde ki, sonsuz fakat düzenli bir dünya oluşturacak sınırsız gücü, ve hayran kaldım.
Derinliklerin karanlığında gördüm,
tanrısal kudretin süptil ve zeki nefesinin formu olmayan kaotik sulara nüfuz ettiğini.
Atum'un Kelamı doğurgan suların üzerine düştü ve onları tüm formlara gebe bıraktı.
Sözün ahengiyle düzen kazanarak vücut buldu 4 element,
birleşerek yaratmak üzere canlı varlıklar neslini.
Ateş elementi, yörüngelerde sonsuza dek dönecek takım yıldızlarda
ve 7 gök cisminin tanrılarında ifade buldu.
Kelam bundan sonra sıçradı doğanın elementlerinden
ve tekrar birleşti yapıcı zihinle, salt zekadan yoksun maddeyi geride bırakarak.
Rehberim dedi ki: Sınırsız asli fikri sezdin artık, başlangıçtan önce varolan.
Doğanın elementleri, Atum'un iradesiyle, olasılığın suları içinde,
bu ilksel düşüncenin yansımaları olarak doğdu.
Bunlar ilksel şeylerdir; asli şeylerdir; evrende ki her şeyin ilk prensipleridir.
Atumun Kelamı yaratıcı fikirdir;
O kendi vasıtasıyla yaratılmış olan her şeyi besleyen ve destekleyen yüce sınırsız kudrettir.
Sana her şeyi gösterdim. Neden bekliyorsun?
Öğrendiğin bilgeliği yaz hiyerogliflerle, taşa kazınmış olarak kutsal tapınakta.
Kendini bir ruhsal rehber kıl, bilgi nimetine değer bulduklarına;
böylece, senin vasıtanla, Atum'un insanlığı kurtarabilmesi için.
Şükranla dolup taşıyordum
Babaların Babasına bana lütfetmiş olan Yüceler yücesi bu vizyonu.
Yakardım korku ve saygı içinde,
Ne olur beni asla uzak kılma senin varlığın hakkında ki bu bilgiden,
ben onunla aydınlatan bileyim karanlıkta olanları.
Sonra O'nun gücünü içimde bularak, konuşmaya başladım.
Uzak duranlar alay ettiler sözlerimle, ama diğerleri ayaklarıma kapandılar.
Onlara kalkmalarını ve bu öğretilerle içlerine ekeceğim
bilgelik tohumlarını kabul etmelerini söyledim.
Haydi dinleyiniz çamurdan insanlar.
eğer çok iyi dikkat etmezseniz, sözlerim önünüzden
uçup gidecek ve kanat açıp dönecekler tekrar aynı kaynağa, geldikleri gibi.
Atum'un varlığı Bütün dikkatinizi bana veriniz ve düşüncelerinizi toplayınız,
çünkü Atum'un varlığının bilgisiderin anlayış ister,
sadece onun ihsanıyla gelen bir lütuftur.
Engel tanımayan bir sel gibidir,
hızıyla geride bırakanonu izlemeye çalışan herkesi,
önüne geçtiği dinleyiciler değildir sadece, öğretmen bile yetişemez ona.
Atum'un kavranması zordur. Onu tanımlamak imkansız.
yorgun, yapay bir uyuşukluk değildi bu,
uyanık ve şuurlu bir boşluktu.
Bedenimden kurtulup, düşüncelerimle birlikte uçtum
ve boşlukta süzülürken bana öyle geldi ki,
engin ve sınırsız bir varlık ismimle bana seslendi: ''Hermes, ne arıyorsun?
''Kimsin sen? diye sordum.
Ben Yolun--Rehberiyim, Yüce Zihin,
Tek-Tanrı Atum'un düşünceleri.
Ben seninleyim; her zaman ve her yerde.
Arzularını biliyorum. Soruların şuurlu olsun ve onlar yanıtlanacaktır.
''Bana gerçekliğin yapısını göster.
Beni Atum'un bilgisiyle kutsa,'' diye yalvardım.
Ansızın değişti önümde her şey. Bir an da açıldı Hakikat.
Gördüm sınırsız görüntüyü. Her şey Işığın içinde eridi; Sevgiyle bütünleşti.
Ancak ışık bir gölge düşürdü, amansız ve korkunç,
bu aşağı inerken çalkantılı sulara benzedi,
duman gibi köpükler saçıyordu, karmakarışık.
ve tarifsiz bir ağıt işittim; anlaşılmaz bir veda çığlığı.
Işık o zaman bir kelam söyledi kaotik suları yatıştıran.
Rehberim sordu: Bu vizyonun esrarını anlıyor musun?
Ben o Işık'ım; Tanrının Zihni, öncesinde de varolan olasılığın karanlık kaotik sularının.
Tanrının oğludur benim sakinleştirici kelamım;
mükemmel düzen fikri, herşeyin herşeyle uyumu.
Asli Zihin kelamın atsıdır, tıpkı sizin yaşantınızda ki gibi,
sizin zihninizden konuşma doğar.
Onlar ayrılamaz birbirinden, Çünkü Zihin ve Kelamın birliğidir hayat.
Şimdi Işığın üstünde topla dikkatini ve onunla Bir ol.
Tamamlayarak sözlerini içime baktı benim.
Ben bana karşı, ta ki titreyerek gördüm düşüncemde
Işık'ın içinde ki, sonsuz fakat düzenli bir dünya oluşturacak sınırsız gücü, ve hayran kaldım.
Derinliklerin karanlığında gördüm,
tanrısal kudretin süptil ve zeki nefesinin formu olmayan kaotik sulara nüfuz ettiğini.
Atum'un Kelamı doğurgan suların üzerine düştü ve onları tüm formlara gebe bıraktı.
Sözün ahengiyle düzen kazanarak vücut buldu 4 element,
birleşerek yaratmak üzere canlı varlıklar neslini.
Ateş elementi, yörüngelerde sonsuza dek dönecek takım yıldızlarda
ve 7 gök cisminin tanrılarında ifade buldu.
Kelam bundan sonra sıçradı doğanın elementlerinden
ve tekrar birleşti yapıcı zihinle, salt zekadan yoksun maddeyi geride bırakarak.
Rehberim dedi ki: Sınırsız asli fikri sezdin artık, başlangıçtan önce varolan.
Doğanın elementleri, Atum'un iradesiyle, olasılığın suları içinde,
bu ilksel düşüncenin yansımaları olarak doğdu.
Bunlar ilksel şeylerdir; asli şeylerdir; evrende ki her şeyin ilk prensipleridir.
Atumun Kelamı yaratıcı fikirdir;
O kendi vasıtasıyla yaratılmış olan her şeyi besleyen ve destekleyen yüce sınırsız kudrettir.
Sana her şeyi gösterdim. Neden bekliyorsun?
Öğrendiğin bilgeliği yaz hiyerogliflerle, taşa kazınmış olarak kutsal tapınakta.
Kendini bir ruhsal rehber kıl, bilgi nimetine değer bulduklarına;
böylece, senin vasıtanla, Atum'un insanlığı kurtarabilmesi için.
Şükranla dolup taşıyordum
Babaların Babasına bana lütfetmiş olan Yüceler yücesi bu vizyonu.
Yakardım korku ve saygı içinde,
Ne olur beni asla uzak kılma senin varlığın hakkında ki bu bilgiden,
ben onunla aydınlatan bileyim karanlıkta olanları.
Sonra O'nun gücünü içimde bularak, konuşmaya başladım.
Uzak duranlar alay ettiler sözlerimle, ama diğerleri ayaklarıma kapandılar.
Onlara kalkmalarını ve bu öğretilerle içlerine ekeceğim
bilgelik tohumlarını kabul etmelerini söyledim.
Haydi dinleyiniz çamurdan insanlar.
eğer çok iyi dikkat etmezseniz, sözlerim önünüzden
uçup gidecek ve kanat açıp dönecekler tekrar aynı kaynağa, geldikleri gibi.
Atum'un varlığı Bütün dikkatinizi bana veriniz ve düşüncelerinizi toplayınız,
çünkü Atum'un varlığının bilgisiderin anlayış ister,
sadece onun ihsanıyla gelen bir lütuftur.
Engel tanımayan bir sel gibidir,
hızıyla geride bırakanonu izlemeye çalışan herkesi,
önüne geçtiği dinleyiciler değildir sadece, öğretmen bile yetişemez ona.
Atum'un kavranması zordur. Onu tanımlamak imkansız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder