Başkasının zhinsel kontrolüne girmek ,beynimize format attırıp zehirlenmek istediğimizin göstergesi.Format gerekli ama bu kendi düşünce ve yapınla ilgili.Zehirli düşğncelere format mutlaka gerekli ama bunuda yine senin kendi çabanla içsel bir şekilde tamamlaman gerekli..Bilgisayarın hard diskinde içerisinde birçok dosya vardır. Dosyanın içerisinde dosyalar vardır. Ama bilgisayara baktığımız zaman seçimini yaptığımız dosyanın o bölümünü görürüz. Yaşamda aynen böyledir. Alemin içinde alemler vardır. Biz bilincimizle seçimini yaptığımız alemi (dosya) algılayarak varlığımızı sürdürürüz.
Dünyamızda da çeşit, çeşit yapıya sahip insanlar vardır. Her insan beyin programları gereği birbirinden farklıdır. Anlamıyor. Gerçeği göremiyor. Böyle bir şeyi nasıl yapar diye kızdığımız bu insanların beyni aynı bir bilgisayar gibidir. Hard diskinde bilgi olanlar, hard diski boş olanlar, hard diski virüslü olanlar vardır.
Hard diski yetersiz olan veya virüslü olan bir bilgisayara kızmak, bağırıp çağırmak ne kadar anlamsızsa, anlatılanı anlamayan, yanlış değerlendirip, yanlış işler yapan bu insanlara da kızmak o kadar anlamsızdır. Onlara kızmak sadece bunun bilincinde olmayan insanın kendisine zarara verir. Onu yıpratır. Hasta eder.
Bu kadar zeki, bu kadar tahsilli, aydın olup da bu kadar net olan gerçekleri nasıl göremez. Böyle bir şeyi nasıl yapar diye kızdığımız kendisine ve çevresine zarar veren bu insanlara ne kadar anlatırsanız anlatın bir türlü gerçekleri kabul ettiremezsiniz. Çünkü işletim sistemlerine virüs bulaşarak kontrolleri ele geçirilmiş bu kimseler yaptıklarının farkında değildirler.
İşin kötü tarafı maalesef işletim sistemlerine virüs bulaşmış bu kimseler toplumdaki imajları nedeni ile korunma kalkanı oluşturmamış "antivirüs" programına sahip olmayan kimselere de sahip oldukları virüsü bulaştırarak hızla çoğalmaktadırlar. Bu durum, çağımızın vebası, virüslü beyinleri oluşturmaktadır.
Üst beyinleri ele geçirilmiş, bu kimseler her şeye duygusal yaklaşıp, çok kolay kandırılıp, kullanılabilen robot kitleleri oluştururlar. Bu gaflet içerisindeki insanlardan oluşmuş büyük çoğunluğa sahip kitleler, içlerine yerleştirilen az sayıdaki ihanet unsurlarınca kolaylıkla kontrol edilip, yönlendirilerek, kendi değerlerinin aksi yönünde kullanılırlar. Bu suretle, farkında olmadan kendi kendilerini köleleştirirler.
Bu yüzden kullandığımız sistemi iyi tanımamız ve seçimlerimizi bilinçli yapmamız lazımdır. Çünkü bilmediğimiz bir şeyi sağlıklı kullanıp, koruyamayız. Sistem içerisinde işletim sistemini ele geçirmeye yönelik kurgulanmış tuzaklar “virüsler”(yalan haberler, şüpheler, kompleksler, korkular, vb.) vardır.
Çeşitli yayın kanalları yolu ile bilinçli bir şekilde kurgulanmış haber, dizi ve film ve oyunlar içerisine yerleştirilmiş "virüsler" toplumsal beyinleri hedef alan çağımızın en önemli silahları durumunda bulunmaktadır.
Bunun son örneğide, doksanlı yılların popüler çocuk oyunu pokemondur. Günümüz gençliğinin sosyalleşme oyunu “Pokemon Go” olarak geri döndü. Daha doğrusu 20 - 25 sene öncesinin çocukları, bugünün ise yetişkin gençlerinin çocukluk döneminde beyinlerine kodlanan pokemon isimli virüs zamanı geldi ve bilinçaltındaki uykusundan uyandırıldı.
Sorgulaması, düşünmesi, okuması, öğrenip, muhakeme etmesi gereken en verimli çağındaki gençlik pokemon yakalama peşine düştü. Sokaklar elinde telefon, zihni pokemon yakalama amacı ile koyun gibi nereye çekerlerse oraya yönelip, oraya giden, nereye, nasıl gittiğinin farkında olmayan pokemon avcılarıyla doldu.
Sokaklarda herkes aynı hareketi yapıyor, insanlar robotlaşmış gibi. Bedava dahil olunduğu zannedilen bu sisteme girmek ile acaba karşılığında farkında olmadan insanlardan ne alındığının, kime, hangi sisteme, farkında olmadan ne gönderildiğinin farkında mıyız?.. Ataların dediği gibi “Bedava peynir, sadece fare kapanında olandır.”
Virüslü bu dosyaları açmamak lazımdır. Bu dosyaları açtığınız anda virüs fark ettirmeden kişiyi istediği şekilde yönlendirmekte, kontrolü ele geçirmekte, zaman içerisinde kişide düşünen, karar veren “irade” o olmaktadır. Onun için korunmak, sağlam dosyaları açmak, sağlam yoldan gitmek gerekir.
İçerisinde bulunduğumuz bilişim çağının oluşturduğu farkındalığı değerlendirip, düşünce kalıplarını yenileyebilen insan için içerisinde bulunduğu sistemi anlayıp, bilerek kullanmak sureti ile daha iyi bir yaşam oluşturma şansı bulunmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder