4 Nisan 2018 Çarşamba

Çakralarımızı iyi korumalıyız.

Kök çakramız Korku ile,
Sakral çakramız Suçluluk duygusu ,Cinselliği bastırma / reddetme ile
Solar pleksus çakramız Utanç duygusu ile 
Kalp çakramız Keder / üzüntü ile,
Boğaz çakramız Yalanlar ile (özellikle kendimize söylediğimiz),
Üçüncü göz çakramız Yanılsama ile,
Taç çakramız da Bencillik / dünyevi bağlantılar ile engelleniyor.

Tüm bunlar bizim için bir tür Zihinsel Zehirdir 

(Aslında her çakra ile ilgili arketipler vardır
ve bunlardır zarar gören de)

___Sonuçta da -sıra ile-

hayata kök salamama

Çaresiz ve güçsüz hissetme, kendini sevmeme,kıskançlık ,cinsel düşkünlük /cinsel soğukluk

Ani tepkiler, depresyon,öfke,kibir, yavaş metabolizma,

Bağımlılık, yalnızlık korkusu,merhametsizlik, hoşgörüsüzlük,

Yalanlar / Maskeler, iletişim sorunları ,dünyanın bize karşı olduğu hissi,

Bağnazlık, tutuculuk, toplum kurallarına aşırı bağlılık, ilgisizlik , zayıf konsantrasyon,

Dünyevi olana aşırı bağlılık ait olamama, tükenmişlik duygusu, gerçeklerden kaçma, inkar...

görülüyor.

___Tüm bunlara bakarak ;

Korkularla yüzleşmenin,

af dilemenin, yaratıcılık ile bağlanmanın

özsaygı geliştirmenin, gülmenin,

sevecenlik, şefkat, sevgi ve muhabbetin,özveri ile paylaşmanın,
diğerkâmlığın,

gerçeklere -acı da olsalar- kendini açmanın, 

gereksiz bağlardan kurtulmanın,

sessizliği deneyimlemenin, duanın, meditasyonun,
yanı sıra
Doğa ve model insanlarla birlikte olmanın

önemi de ,

muhtemel birilerinin 
toplumların psikolojilerini 

nasıl etkileyebildikleri de

çok açık değil mi...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder