Merlin..Büyücülerin önderi..Merlin kimdir? Hz. Süleyman'ın Cini mi? Atlantisli Osiris Rahibi mi? Peygamber mi? Sıradan bir Büyücü veya Danışman mı?
Merlin, Kelt kökenli Galler şiirlerinde Myrddin adıyla geçer ve genellikle büyücü olarak gösterilir.Daha sonra Geoffrey Monmouth’un kitabında Merlin Ambrosius olarak gözükür.İngiltere’nin kuzeybatısındaki Cumbria şehrinde doğduğu tahmin edilmektedir.Merlin, farklı kaynaklarda genel olarak yedi şekilde karşımıza çıkar: Ormanlarda yaşayan yabani adam, mükemmel çocuk, peygamber, şair, danışman, büyücü ve aşık.Arthur’la ilgili kaynaklarda kesif bir Hıristiyanlık teması olmasına rağmen, Merlin’in Hıristiyanlığa direnen ve ormanlarda yaşayan bir pagan şaman olduğuna dair tahminler bulunmaktadır.
Merlin’i tanımlayacak en iyi ve en kesin söz tüm zamanların en tanınmış büyücülerinden biri olduğudur. Asıl olarak Kral Arthur efsaneleriyle özdeşleşmiş bir isimdir.
Merlin babasız doğmuştur. Merlin’in Incubus] adlı şeytanın oğlu olduğu bilinen bir anlatıdır Buna göre şeytan dünyaya inerek kendinden nesil devam etmesini istemiş ve bu amaçla bakire bir kadınla beraber olmuştur. Bu beraberlik sonrası doğan çocuk yani Merlin, daha bebekken konuşmuştur, hatta o yaşta kendisinin durumu için kurulan mahkemede kendi kendisini savunmuştur. İsa’ya da atfedilen bebekken konuşma yeteneğinin Merlin için de söylenmesi çok ilginç. Bir diğer benzeşme ise Merlin ve İsa’nın babasız doğmasıdır. İki aktör için de olağanüstülüklerin benzer olması çeşitli soruları gündeme getirir. Acaba Merlin, gerçekten bir peygamber miydi?
Bazı anlatılarda Merlin, geleceği kristal bir mağarada görmektedir. Gelecekte olacak olan olaylar bu mağarada kristaller üzerinde görüntüler olarak belirir.
The Lost Years of Merlin adlı kitaba göre Merlin’in annesi Elen (başka bir kaynakta Aldan diye geçer), Yahudilik, Hıristiyanlık ve Druid anlayışını birleştirerek kendine yeni bir bilgelik oluşturmuştur. Oğlu Merlin’i de buna göre eğitmiştir.
Merlin hakkında değerlendirme yaparken sağlıklı sonuçlar için şu tespitler göz önüne alınmalı: “Merlin ne tamamen karanlıktır ne de tamamen ışıktır; o tam olarak bir insan da değildir bir tanrı da; o gerçekten yaşlı da değildir genç de değildir.”
Dünyanın en ünlü gizemleri yapılarından biri olan Stonehenge, ilk olarak Robert de Baron’un ifade ettiği şekliyle Merlin’le özdeşleştirilir.Daha sonra bir ihtimal olarak sıkça dile getirilir. Stonehenge adı “asılı taşlar” anlamına gelmektedir. Ancak Arthur efsanesindeki önemli büyücülerden biri olan Merlin’in bu yapıyla ilişkilendirilmesi, bazı soruları beraberinde getirmektedir. Çünkü bu gizemli yapı, Arthur efsanesinin geçtiği dönemden çok çok önce Britanya’da mevcuttur.
Merlin’in Kral Arthur efsanesinde oynadığı kanıksanmış rollerinin ötesinde bir karakter olduğunu düşünüyorum. Onun hakkında belirlediğim üç ihtimal var:
· * Hz. Süleyman’ın Cini
· * Atlantisli Osiris Rahibi
· * Hak Peygamber
Hz. Süleyman ve Süleyman Mabedi'nin temsili resmi |
Merlin’e atfedilen özelliklere baktığımızda ben onu, Süleyman peygambere hizmet eden cinlere benzetiyorum. Süleyman’ın cinleri de, Kur’an’da geçtiğiyi şekliyle Merlin’in yaptığı işlere benzer faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Mesela Sebe Suresi 13. ayette cinlerle ilgili detaylara bakalım:
“Onlar Süleyman'a kalelerden, heykellerden, havuzlar kadar (geniş) leğenlerden, sabit kazanlardan ne dilerse yaparlardı. Ey Davud ailesi! Şükredin. Kullarımdan şükreden azdır!”
Ayeti ilk okuduğumda aklıma Merlin’den başka bir şey gelmedi. Çünkü Merlin için de çok fazla mimarlık, yapı ustalığı, alet edevat yapımı gibi yeteneklerden bahsedilmektedir. Örneğin Camelot’u inşa eden, yuvarlak masayı yapan, hatta Stonehenge ile bile ilişkilendirilen odur. Ayrıca ayette leğen ve kazanlardan bahsetmesi de ilginçtir. Kitapta çokça vurgulayacağım gibi Keltler, kazan, kap, kâse gibi aletlerle özdeşleşmiş bir topluluktur.
Çeşitli kaynaklarda Merlin’in Süleyman adında bir kuzgununun olduğundan ve Merlin’in Süleyman Mabed’inin yapı planlarını bildiğinden bahsedilmektedir.[1]
Ben Arthur’u Davud peygambere benzettiğimden dolayı, bu benzerlik pek sürpriz görünmemekte. Davud, Süleyman’ın babasıdır. Merlin, Arthur gibi Arthur’un babasına da danışmanlık yapmıştır. Daha önce tarihin en ünlü krallarının ayrıt edici özelliği olan kral-taht-kılıç üçgenine, bir de büyücü, sihirbaz veya sıradışı güçleri olmayan ama kralın başarısında büyük rol oynayan danışmanları, hizmetkârları ve yardımcıları da ekleyebiliriz. Yine de birisinin dinsel, diğerinin mitolojik evren ve kapsamda olduğunu göz önünde tutmamız gerekli. Birebir uyuşmanın olması çok zor. Farkların farkında olmak, sağlıklı değerlendirme açısından önemli ama bu tarz benzerlikler gerçekten heyecan verici. Özellikle Kur’an’da Sülayman’ın bu kadar muazzam krallığından bahsedilirken, leğen ve kazan gibi aletlere vurgu yapması, bizim için önemli ipuçları sağlamaktadır.
Süleyman ve Davud’la ilgili bağlantıyı güçlendirecek hususlardan biri de, Kutsal Kâse ortaya çıktığında yanında beliren malzemelerle ilgili olan söylencedir. Söylenceye göre kâse göründüğünde yanında gözüken kutsal malzemeler şöyledir: tabak, kesik bir baş, kan damlayan mızrak ve kılıç. Kılıcın büyük ihtimalle Davud’a ait olduğu ve kendinden sonra gelen oğlu Süleyman’ın kılıcı bir gemiye koyduğundan bahsedilir. Diğer motifler ise kitapta anlatılan sembollerin toplamını sunar. Motiflerin birbirleriyle uyumlu olması, Davud’un kılıcının kâseyle bağlantılı olduğunu gösterebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder