Güneşin gözünün insanlara intikam için yönelmesi, başlı başına kozmik bir felâketin göstergesidir. Dünyamızda meydana gelen ve bizim devremizin başlangıcını oluşturan Tufan, bu yönelmenin sonunda gerçekleşmiş olmalıdır. Efsane bizim devremizin başlangıcını ise şöyle anlatır:
Daha önce aynı sembolün birden farklı anlamlarda kullanılmış olduğundan söz etmiştik. Burada bunun açık bir örneğiyle karşılaşmaktayız. Ra'nın daha önce Atlantis Kültürü'nü sembolize ettiğinden söz etmiştik. Burada da yine aynı şekilde Atlantis'teki bilgeliğin sembolü olarak kullanılmıştır. Ra'nın "insanlardan intikam alması" ve "evrenin ötelerine gizlenmesi" dünya üzerinde yaşayan insanların bilgelikten uzaklaşmaya başlayacağını anlatmaktadır. Bu da, başlayan bizim devremize ait insanların bilgiden mahrum yaşayacaklarının açık bir sembolüdür. Efsanenin bu bölümünde Demir Çağ'ın başlangıcı anlatılmaktadır.
Demek ki önceden Doğu'dan Batı'ya hareket etmiyordu. Bu da dünyanın kutupsal bir değişime maruz kaldığını göstermektedir. "Yeni düzen" tanımlamasıyla Tufan'dan sonra başlayan bizim devremize ait süreç anlatılmaktadır "Tanrıça Nut" sembolü ise Kur'an-ı Kerim'de geçen "Nuh Tufanı"na karşılık gelir.
İlk başta son derece basit bir efsane gibi görülen bu anlatımlarda gördüğünüz gibi, Dünya'nın ezoterik geçmişi ile ilgili pek çok sır, perdeli bir şekilde Tanrılar ve Tanrıçalar sembolleri kullanılarak anlatılmış durumdadır.
Şu ve Tefnut (2,3)
"Şu": Ra ve Hathor'un oğlu, Tefnut'un ikiz kardeşidir. Gökyüzünü yani Nuit'i kaldırdı ve topraktan yani Seb'den ayırdı. Elinde tüy olan ya da iki tüylü başlığı olan insan şeklinde gösterilir.
"Tefnut": Ra ve Hathor'un kızı, Şu'nun ikizidir. Nemdir, aynı zamanda güneş ışığının yaratıcı gücüdür. Aslan başlı insan şeklinde gösterilir. Başının üstünde bir disk vardır. Firavunlar döneminde astrolojik çağ olarak ikizlerin egemenliği söz konusuydu. Mısır'da ikizler Şu ve Tefnut isimli mitolojik Tanrılar'la semboUeştirilmişti. Mısır Mitolojisi'ne göre İkizlerin görevleri, göklerle yeryüzünü birbirlerinden ayırmak. Mısır'ın Ölüler Kitabı'nda ikiz aslan Tanrılar olarak tanımlanmışlardır.
Bu mitolojik sembolizmin anlamı son derece açıktır. İkizler öncelikle düaliteyi yani ikiliği sembolize eder. Bu Tanrılar'in göklerle yeryüzünü ayınnası ise, insanların göksel-semavi irtibatlarını yavaş yavaş kaybetmeye başlayacakları anlamına gelir. İçine girdiğimiz "Demir Çağ"ın bir anlatımıdır. Ancak bu irtibat eskisi gibi yani Mu'da olduğu gibi açık ve kuvvetli bir şekilde olmasa da yine de belirli bir oranda Mısır'da devam ettiğini Tefnut'un Aslan Başlı ancak insan şeklinde gösterilen sembolünden anlayabiliyoruz.
Bu sembol söz konusu göksel irtibatın adresini de bize verir. Bu adresin merkezi Siriusyen Kültür'dür. Çünkü daha önce de değinmiş olduğumuz gibi hem Ezoterizm'de hem de Mitolojiler'de Sirius'un sembollerinden biri de Aslan'dır.
Hathor( 1,2,4)
Bir Gökyüzü Tanrıçasıydı. Çok eski dönemlerde Ra'mn kızı olarak nitelendirilmişti. Sonraları Horus'un eşi Het Heru olarak isimlendirildi. Het Heru "Horus'un Evi" anlamına gelen bir isimdir. Bu eski dönemlerin Gökyüzü Tanrıçası genellikle başında bir disk ve bonuzları olan bir kadın olarak gösterilirdi. Horusla olan ilintisi, Siriusyen Kültür'le olan bağlantısını göstermektedir. Başının üzerindeki yılan sembolü de bunu desteklemektedir.
Hor- Horus (1 , 2)
Horus ismi Eski Mısır'da "Hor" olarak anılmaktaydı. Horus Eski Yunanca'daki karşılığıdır. Ezoterik Öğretiler'de Dünya Rabbi'nin sembolüdür. Horus'un bilinen en yaygın sembollerinden biri Ra'nın sol gözü olarak ifade edilen göz şeklindeki amblemidir. Dünyayı görüp gözeten ve "Evrensel İdare Mekaniztnası"nın bir unsuru olan "Siriusyen Kültür"ün dünyayı görüp gözeten ve kontrol eden keskin gözünün sembolüdür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder