"Herşey dönüşüp gitmede kainatta
Herşey dönmede, dönüşmede"
Mevlâna Mesnevi isimli eserinde şunları söyler:
"Kutup, o kimsedir ki kendi etrafında döner dolaşır. Göklerse onun etrafında döner.";
Galaktik sistemi meydana getiren büyük yıldızlar sürüsünün en karakteristik özelliklerinden biri de, bizim gezegenler sistemimizde olduğu şekilde, dönen hızlı bir hareket halinde olmasıdır.
Tıpkı, güneş etrafında hemen hemen bir daire yörünge üzerinde dönen, Venüs, Dünya, Jüpiter ve diğer gezegenler gibi, saman yolunu teşkil eden milyarlarca yıldız da galaktik merkez olarak bilinen bir merkez etrafında döner.
"Bedenimiz bu evrenin bir parçasıdır. Öyleyse, ruhumuz da evrenin ruhunun bir parçası olmaktadır. Evrenin ruhu varlıkları nasıl yönetiyorsa, ruhumuz da bedenimizi öyle yönetmektedir. İnsan ruhunun eylem ve yetenekleri, Evrensel Ruhun eylem ve yetenekleri ile eştir." denir.
“Hint simya kozmolojisi ve metafiziğin kökenlerini, Samkya felsefesinin "zuhurat" (tecelliyat) ve mikro kozmos-makro kozmos ilişkilerinde, Upanişadlar ve Vedanta'da bulmak mümkündür.
Bu felsefelere göre, varolan her şey esas bir kaynak veya özün zuhurudur ve belirli bir zamandan sonra geldiği kaynak ve özle tekrar özdeşleşecektir.
Zuhur ederek tezahür eden evren yapı itibarıyla hiyerarşiktir. Bütünlüğe dönme işlemi kavramsal olarak gerçek ve mükemmel özü ortaya çıkarmak için illüzyon içeren formları bir bir soymayı gerektirir.”
Hermes'in öğrencilerine öğüdü ise şöyledir:
"İlim kuvvetin, iman kılıcın, sukut da delinmez zırhın olsun. Hakikati herkesin anlayış derecesine göre açıkla. Ruh, üstü örtülü bir nurdur ki ancak aşk ile ebedi olarak parlar; aşksız ise sönüp gider."
"Bir olan şeyin gizemini bulmak ve tek bir şeyin mucizesini gerçekleştirmek için aşağıdaki olan yukarıdakine eşittir ve yukarıda olan aşağıda olana eşittir".
Bu bakış açısı mikro ve makro kozmosa dolayısıyla insan ve evrene bir arada bakmayı ve incelemeyi gerektirir.
Evrende mükemmel bir sistem kurulmuştur; her şey uyum ve mükemmellikte, olması gerektiği şekilde, gereken zamanda olmaktadır. Evrende tesadüf yoktur.
Einstein “Tanrı zar atmaz” der. Her şey planlı ve programlı bir şekilde ilerlemektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder