YOL
Meditasyon
Meditasyon Taocu uygulamanın temel direğidir. Meditasyon olmadan diğer Taocu sanatların içi boşalır. Qi’nin devinimi, dengelenmesi ve dönüştürülmesine yönelik içsel simyevi yöntemler, imgeleme metodları, arınma teknikleri, kutsal metinleri melodiyle okuma, rüya pratikleri, astral uçuşlar ve nefesi takip etme gibi çok çeşitli Taocu meditasyon uygulamaları vardır. Taocu meditasyonun farklı hedefleri olabilir –ruhsallığa, sağlık kalitesini yükselmeye veya tedaviye yönelik gibi.
Ritüeller ve maji ayinleri de meditasyon kategorisi altında yer alır. Ritüel ve seremoni, bir tür dışsal grup meditasyon formu olarak düşünülebilir. Bireysel meditasyon esnasında içsel nitelikte gerçekleşen arınma ve Yin-Yang uyumlanma süreçlerinin çoğu, Taocu ritüel ve seremoni sırasında topluluğa ve çevresine sosyal bir ahenk yaratacak biçimde yayılır; insanlara ve ait oldukları topluma denge ve huzur sağlar. Maji ritüelleri, talismanlar üzerinde çalışmayı, Taocu panteonun yücelerinden bir veya birden fazlasını yardıma çağırmayı veya kişinin Qi enerjisini şifa vermek, negatif tesirleri bastırmak veya pozitif güçleri kendine çekebilmek amacıyla bedeninden öteye genişletme pratiğini içerir.
Genelde meditasyon oturarak yapılan bir eylem olarak düşünülse de, Taocular ayakta durarak, yürüyerek, yatarak veya farklı hareketlerle de meditasyon yaparlar. Bu farklılıklar kişinin meditasyonu gündelik yaşamının değişkenliğine entegre edebilmesini sağlar.
Taocu meditasyon, kişiyi meditasyon seansının ana bölümü için alıcı konuma getirmek amacıyla daima gevşeme teknikleriyle başlar. Meditasyonun odağı uygulamaya bağlı olarak değişiklik gösterir –odaklanan, bir imge, nefesin giriş ve çıkışı, bedende belli bir bölge, bir talisman, Qi’nin devinimi ve arındırılması veya zihinsel aktivitenin niteliği olabilir.
Özellikle ilginç olan Taocu içsel simyevi meditasyonlardır. Burada kişi bir mantraya, koana veya imgeye odaklanmak yerine kendi Qienerjisini meditasyon objesi olarak kullanır. Lieh Tzu’nun dediği gibi, “Zihin yol gösterir, Qi takip eder.” Zihin bedendeki belli enerji merkezlerine odaklandığında, o bölgedeki Qi hemen harekete geçer. Qi’nin aktivitesi ise karıncalanma, ısınma, genleşme, çarpıntı, titreme, şişme veya kabarma gibi klasik belirtilerle farkedilir.
Genel olarak bu meditasyonlar orijinal Qi’nin depolandığı alt Dan Tian’a odaklanarak başlar. Aktive edildikten sonra ise Qi, tıkanıklık ve engelleme olmadan güçlü bir şekilde akana dek akupunktur kanalları boyunca yönlendirilebilir. Bu aşamada, bedenimizde halen mevcut olan Qi’yi muhafaza etmemiz, enerji bedenlerimizdeki ‘delikleri’ tıkamamız son derece önemlidir.
Beş renk gözü kör eder,
Beş renkse, kulağı sağır.
Beş çeşni, tat alma duyusunu köreltir.
Fazla düşünmek zihni zayıf düşürür,
Arzular ise kalbi öldürür.
--Lao Tzu, Tao Te Ching, 12.Bölüm
Bedenimizdeki Qi’yi tüketen temel ‘hırsız’lar şunlardır: Olumsuz duygusal yönelimlerde aşırılığa kaçmak, duyumsal girdilerin çok fazla olması ve üreme sistemimiz. Yaşam içinde olumsuz duyguların varlığı gerekli, hatta şarttır; ancak kronikleştikleri taktirde kişiyi takatten düşürürler. Duyumsal girdiler hoş olabilir, ama fazlasıyla dışsal duyumlara düşkün olmak, iç organlardaki Qi’yi tüketen bağımlı ve zorlayıcı uyarımları doğurur. Üreme sistemi aracılığıyla oluşan Qi kayıplarından ise ileride daha fazla bahsedeceğiz.
Taocu meditatörün Qi’yi aktive etmeye ve yönlendirmeye odaklanmasıyla beraber Qi’nin arınma süreci de başlar. Qi’nin çok olması yeterli değildir, aynı zamanda korunmuş, arınmış, dengelenmiş ve erdemli Qi’ye dönüştürülmüş olması gerekir. Daha önce de bahsi geçtiği üzere, zihnin ve bedenin tüm hareketleri Qi tarafından motive edilir. Qi, bilinçliliğin üzerinde hüküm sürdüğü bir kaidedir. Erdemli ve aydınlanmış bir zihne sahip olmak için, kişinin Qi’sinin temiz olması şarttır.
Tao’cu simyada Qi’nin işlenmesi, onun bedendeki çeşitli merkezlerde ve kanallarda toplanması, dengelenmesi ve dönüştürülmesi ile gerçekleşir. Böylece beden olumsuz duygulardan arınır, olumlu ve erdemli tavırlar vücut bulur. İşte bu erdemli tavırlar, ölümsüz beden’in temelini teşkil eder. Bazı Taocu meditasyonlar ise, duyu organlarının Qi’sini kendilerine tekabül eden iç organlarla bağlantılandırarak “anne ve oğulu bir araya getirme” amacına yöneliktir.
Temelde jing’in Qi’ye, Qi’nin shen’e ve shen’in boşluğa dönüştürülmesi meditasyon uygulamaları sayesinde gerçekleşir. Diğer tüm pratikler ise meditasyona destek verir niteliktedir.
Qi Gong
Qi enerji veya nefes, gong ise beceri demektir. Bu nedenle nefes eğitimine yönelik herhangi bir Taocu uygulama, Qi Gong pratiği olarak tanımlanabilir. En önemli eğitim nefes alış-verişin çok doğal hale getirilmesidir. Doğal nefesin özellikleri, sessiz, yumuşak, düzenli, uzun ve derin olmasıdır. Her düşünce ve duygu nefeste kaydolur. Örneğin, bir matematik problemine konsantre olduğumuzda nefesimizi tutarız, cinsel uyarımda kısa ve hızlı nefes alıp veririz, canımız sıkkın olduğunda içimizi çeker ve nefesimizin zorlandığını hissederiz. Buna karşın nefesimizdeki her değişim de zihnimizi etkiler. Nefesin doğal dinlenme moduna dönüşü, hem beden, hem de zihin için çok faydalı ve şifalandırıcı olan ‘gevşeme’ reaksiyonunu tetikler. Böylesi derin bir gevşeme hali ise, gerçek ‘içsel nefes’in ortaya çıkmasına yol açar ve bilge zihnin enerji atı olan erdemli Qi’yi yaratır.
Taocuların Qi Gong uygulamalarının farklı nedenleri vardır. Taocu, sağlık ve zindelik adına, dövüş sanatlarındaki becerisini arttırmak veya ruhsal yönden gelişmek amacıyla Qi Gong çalışmayı seçebilir. Taocu usta için Qi Gong Üç Hazine’yi beslemeye hizmet eder. Daha yoğun fiziksel aktivite içeren Qi Gong egzersizleri, enerji bedeninin süptil ağının onarılmasını ve güçlenmesini, böylece Qi’nin hareket edebilmesi ve arındırılabilmesi için güçlü ve esnek bir matriksin oluşmasını sağlar. Bazı Qi Gong duruşları ise, kişinin doğada mevcut olan insan-ötesi Qi’nin sınırsız reservine dokunabilmesi için temel oluşturmak üzere enerjisini ‘topraklama’sını sağlar.
Amerikalı kızılderililer gibi, eski Taocu şamanlar da hayvan enerjileriyle bağlantı kurarak doğanın güçleriyle denge ve uyumun tesis edilebileceğini farkettiler. Hsia hanedanının Taocu imparatoru Büyük Yü, gök ve yeryüzü arasındaki uyumu sağlamak ve topraklarındaki selleri durdurabilmek amacıyla bir ayının hareketlerini taklit eden adımlarla vecd halinde dansetmişti. “Yü’nün Adımı” olarak bilinen bu dans, Taocu ritüellerde günümüzde de uygulanmaktadır.
Taocular bu farkındalığı kısa sürede bedenlerindeki mikrokozmosa da taşıdılar. Qi Gong ‘un bilinen en eski formlarından çoğu hayvan hareketlerinden türemiştir. İ.Ö. 2. yüzyıldan kalma King Ma’nın mezarında 1973 yılında bulunan ‘Klasik Qi Gong’ illüstrasyonlarında, sağlığı korumaya ve belli başlı hastalıkları tedavi etmeye yönelik 40’dan fazla Qi Gong duruşu resmedilir. Bu duruşların yarısından fazlası hayvan hareketlerinden esinlenmiştir. 2. yüzyılın ünlü Taocu doktorlarından Hua T’o şöyle yazmıştı: “Akan su atıl kalmaz; işleyen kapı menteşesi paslanmaz.” Bu düşünceyle, Hua T’o hastaları için turna, ayı, maymun, geyik ve kaplan hareketlerini esas alan Wu Jin Xi (Wu Chin His) veya “Beş Hayvan Sıçrayışı“ olarak bilinen bir dizi Qi Gong egzersizi tasarladı.
Öncelikle kas gelişimi ile kalp ve damar sağlığına odaklanan Batı’nın egzersiz anlayışından farklı olarak, Qi Gong disiplini içsel sistemlerin güçlendirilmesini önemser. Duyu organları (göz, kulak, vs.), tendonlar ve lifler, üreme organları gibi çeşitli iç organları besleyen belirli egzersizler söz konusudur. Hatta kemik yapısını ve ilik dokusunu güçlendiren bir Qi Gong egzersiz sistemi bile mevcuttur.
Düzenli olarak yapılan Qi Gong egzersizlerinin, kişinin yüksek seviyede elektrik, manyetik ve sub sonik dalga yayma yeteneğini arttırdığı bilimsel olarak saptanmıştır. Qi üzerinde çalışanların bu yeteneği Çinde şifa alanında geniş ölçüde değerlendirilmektedir. Günümüzde Çinde yüzlerce Qi Gong hastanesi ve kliniği mevcuttur. Bu merkezlerde Qi Gong terapisi, ya tek başına veya akupunktur, bitkisel yöntemler ve Batı tıbbıyla işbirliği içinde romatizmadan kansere kadar pek çok rahatsızlığın tedavisinde kullanılmaktadır.
Çin Tıbbı
Ruhsal uygulamaların meyve vermesi uzun zaman alır. Sağlıklı ve uzun bir hayat bu konuda başarılı olabilmenin temelini hazırlar. Bu yüzden, saygın Taocu Ko Hung simya alanındaki ünlü eseri Pao-pu-tzu’da şöyle yazmıştır: “Taocular arasında, Taocu sanatlarla paralel olarak tıp sanatlarını çalışmayan tek bir kişi bile yoktu.”
İlk olarak, toplumdan uzak meditasyona çekilebilmesi için, Taocunun kendi kendine yeterli olması ve salt sağlıklı kalabilmek adına da şifa yöntemlerini bilmesi gerekiyordu.
İkinci olarak, daha önce Beş Evre başlığı altında ifade edildiği üzere tüm iç organların enerjik, duygusal, ruhsal ve kozmik bağıntıları söz konusudur. A.B.D.’nin güneybatısında yaşayan Dineh veya Nevajo insanları gibi, ilk Taocular da sağlığı sadece içsel bir denge öğesi olarak değil, aynı zamanda kişi ile doğa güçleri ve kozmos arasında bir denge sağlayıcı olarak gördüler.
Organları güçlendirmeyi ve aralarındaki denge ve akışı korumayı öğrenerek, kişiyi olumsuz mevsimsel ve astrolojik tesirlere karşı savunmasız bırakan bazı içsel zayıflıkları telafi etmek mümkündür. Hastalık ve felaketler, insanların Tao ile uyumu yitirdiklerinin bir göstergesidir. Çare ise, doğayla, toplumla ve içsel alanlarla doğru bir ilişkilenmeyi yeniden kurmakta yatar. Doktoru temsil eden eski bir Çin karakterinde, oklarla dolu bir sadak tutan ve vecd içinde dans eden bir şaman tasvir edilir. Muhtemelen oklar şer tesirleri kovmak için kullanılıyordu. Daha sonra bu konsept akupunktur iğnelerinin kullanımına kadar uzanmıştır. Bu şamanların çoğu, hatta çoğunluğu, kadındı. Transa geçip ruhsal alemde dolanırlar veya bir sorunun nedenini teşhis etmek için yücelere kanallık yaparlardı.
Çin tıbbı sonraları Yin ve Yang, Qi ve Kan, Beş Element ve iç organ bağıntıları, Üç Hazine ve diğer bazı teşhis sistemlerini de içine alacak biçimde genişledi.
Çin tıbbı hastalıkların nedenlerini Dışsal Faktörler (çevre, iklim, astrolojik tesirler ve tabiat güçleri), İçsel Faktörler (yedi patolojik duygu, yani aşırı kızgınlık, haz, üzüntü, kaygı, hüzün, korku ve şok [2]) ve İçsel veya Dışsal Olmayan Faktörler (fazla çalışma, aşırı cinsellik) olarak sınıflara ayırır. Tedavi modları, meditasyon, diyet, şifalı bitkiler, Qi Gong, akupunktur, moxibustion (G.D. -hastalıkları tedavi etmek veya analjezik üretmek için deride pamuk veya diğer bazı maddelerin yakılması) ve masajı içerir.
Dövüş Sanatları ve Askeri Strateji
Dövüş ve savaş kavramları ruhsal çalışmayla çelişiyor gibi görünse de, ormanlarda ve dağlarda haydut sürülerinin kol gezerek seyahat edenleri avladığı Çinde sağ kalabilmek için kendini korumayı bilmek elzemdi. Ayrıca, bilgelikleri nedeniyle Taocular, ülkeleri tehdit altında olan krallara ve imparatorlara danışman olarak seçilirlerdi. Lao Tzu bile Tao Te Ching’in bir kaç bölümünü askeri tavsiyelere ayırmıştır. Sun Tzu’nun askeri stratejinin Taocu prensiplerini açıkladığı Savaş Sanatı (The Art of War) adlı el kitabı, 2000 yıldan uzun bir süredir, general George Patton da dahil olmak üzere, pek çok ülkenin generali tarafından okunmuş ve çalışılmıştır.
Taocu dövüş sanatları dünyaca ün yapmıştır. İnsanlar bu sanatları sadece kendilerini korumaya yönelik değil, sağlık, zindelik ve ruhsal gelişme amacıyla da uygularlar. Taocu dövüş sanatlarının en tanınmışlarından Taijiquan (Tai Chi Ch’uan) Yin ve Yang’ın karşılıklı etkileşimini temel alır ve bu prensiplerin derinlemesine idrak edilmesine hizmet eder. Bunun gibi, Xingyiquan (Hsing-I Ch’uan) Beş Element’e, Baquachang (Pa-Kua Chang) ise harekette sekiz trigramın incelenmesine dayanır. Bu üç dövüş sanatı bedeni güçlendirir, Qive nefesi besler, akupunktur kanallarının esnekleşmesini ve açılmasını sağlar ve ruhu odaklar. Bu yüzden dövüş sanatları Taoculukta ruhsal pratiğin önemli bir yardımcısı ve destekleyicisidir.
Not:Bu yazının devamı yarın..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder