"başka bir sürünün koyunlarım da vardır" Juhana X. 16.
Bize benzemeyen birçok varlığın mekan ettiği dünyamız ile kesişen görünmeyen birbirinden ve insandan habersiz birçok varlık planı vardır. Bunun nedeni onların değişik titreşimlerine dayanır. Çok kaba bir örnek vereceğim, bir elektrik vantilatör pervanesi yavaş döndüğünde açıkça görülür, ama hızı artıkça sadece bir bulanıklık görülür.
Bu örnek sadece görme olarak bir duyu için geçerlidir, ama diğer duyulara da uzatsak ve yoğunlaştırsak birkaç yaşam türünün aynı yerde birbirinden habersiz mekan edebileceğini anlayabiliriz.
Bu aynı zamanda değişik insanların aynı yerde nasıl değişik deneyimler yaşayabileceğini ve psikometride değişik sonuçlar alabileceğini göstermektedir.
Hepimizin kendimize has titreşimleri vardır, dolaysıyla her birimiz temel titreşimlerden biriyle rabıtada olmamız gerekir. Belki de günün birinde ve o gün fazla uzak olmayabilir, titreşimlerimizi istediğimiz yaşam titreşimine değiştirebiliriz. Böyle bir şeyin gelecekte mümkün olabileceği Profesör Low tarafından yazılan bir makalede ima edilmiştir. Telepati konusunda yazdığı bu makalede: " Düşünce elektrik bir olgudur ve aynen onun gibi aktarma yapabilmelidir: böyle bir aktarmayı gerçekleştirmemiz belki yüzyıllar sürer ama olacağı kesindir.
Dolayısıyla gelecekte bütün duyumuzla şimdiye dek bilinmeyen bu görünmez alemlerin sakinlerinin bilincine varabiliriz.
İnsanın bu yerlerde üretilen enerji kaynaklara çekilen tek varlık türleri olmaları pek olası değildir. Başka varlıklar aynı sebeplerden dolayı buraya gelebilirler.
Dünyamızda "Doğu" terminolojide "Tatwas" denilen farklı sürelerde birçok gelgit devreleri vardır, bunlar binlerce yıl ve birkaç dakika arasında farklı farklı sürelere dağılırlar. Büyük olanları sadece geçmişe bakıp uygarlıkların yükseliş ve düşüşleri ve yeryüzündeki büyük değişikliklere baktığımızda görürüz. Bunlar bir veya birkaç Kuzey yıldız topluluğun idaresi altındadır, ama birçok daha ufak gelgit de vardır. Bunlara bazı merkezlerimizin kullanılmama durumuna geçişi ve diğerlerinin tekrar açılışına addederiz. Geçmiş yüzyıl içerisinde birçok tanrıları ve inançları ile birçok gömülü şehir ve birçok büyük uygarlık gün ışığına çıkmıştır.
Ne zaman bir yere dualar ve yoğunlaşmış arzular yönlendirilmişse orada güç toplayan bir elektrik girdap oluşur ve bu bir süre için insanlar tarafından hissedilen ve kullanılabilen somut bir bedendir. Bu güç bedenleri etrafında tapınaklar, mabetler ve daha sonra kiliseler inşa edilir. Bunlar her bir planda odaklanmış kozmik rahmeti toplayan kaselerdir.
Bu konularda çok az öğretiler mevcuttur ve daha az bilenen ve daha ilkel olan psişik merkezler konusunda biraz söz etmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Böyle bir tehlike olduğu Druidler ve Romalılar tarafından bilinmekteydi, çünkü onlar ormandaki elemental doğa varlıklara adaklar veriyor ve sunaklar inşa ediyorlardı ve bu bir gönlünü alma ve teskin etme eylemiydi. Çünkü vermediğinde onlar alırdı ve maalesef alacakları şey sizin için vazgeçilmezdir. Bu şey de yaşam gücüdür, çünkü onlar hep insana yaklaşmaya, onlarla iç içe olmayı ve onun Tanrı payını almaya eğilimlidirler, zira denilir ki bu varlıların ölümsüzlük için tek şansı burada yatar.
Bu "başka bir sürünün koyunları"na yardımcı olmak istesek, bunu ihtiyaçlarını anlamaya çalışmakla ve daha yüksek idealleri konusunda onlara bilgilendirmekle yapabiliriz. Böylece özverimiz, sağlımızı ve akıl dengemizi tehdit eden türde olmayacaktır.
Unutmamız gerekir ki onlar daha eski ve daha elemental bir ırktandır ve başka bir ülkeye aittirler, faklı kanunları vardır. Dolayısıyla, onlarla karşılaşmamız ciddi zihinsel ve bedensel zarara neden olabilir, çünkü bedenimiz bizden her bakımdan tamamen farklı olanlarla karşılaşmanın ortaya çıkardığı şiddetli çarpışmayı kaldırmaya uyumlu değildir.
Perilerle evlilikler olduğu söylenir, ancak bu sadece titreşimleri uyuşanlar arasında olabilir, bu tip bir birlikteliğe anlayışla girilmezse genelde hüzün ve kalp kırıklığı hüküm sürer.
Tanrı Pan ve kafilesi halen görülür ve duyulur, ancak böyle karşılaşmalar hikayelerde belirtildiği kadar fevkalade olaylar olmayıp, genelde hoşa gitmeyen ve ürkütücüdür. Teşvik edecek ve önerilecek tarafları yoktur. Böyle karşılaşmalara kaygısız girebiliriz, ama uzaklaşmak ve tatsız takıntıları üzerimizden atmak pek kolay değildir ve yardım her zaman istenildiğinde bulunmayabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder