Simyada bilinçdışı, maddenin gölgesine yansımalıdır.
Jung’da karşıtlıkların mutlak bileşimi kuramı, Merkür çeşmesi arketipiyle simgelenir.”Jung doğuştan evrimle getirilen ortaklaşabilinçdışından söz etmiştir.
C. Jung’a göre insan zihni, onun evrimi tarafından biçimlendirilmiştir. Dolayısıyla, bireyin varoluşu onun geçmişiyle de bağlantılıdır. Bu bağlantı, yalnızca kişisel geçmişini değil, kendi türünün geçmişini, hatta insanlığın evrimini içerir.
Kişisel bilinçdışının içeriği, daha önce bilinçte varolmuş yaşantılardan oluşur. Kolektif bilinçdışının içeriği ise insanın yaşam süresinde, bilincinde yaşanmamıştır. Kolektif bilinçdışı Jung’un “arketip” dediği imajlardan oluşur. Bu imajlar insana atalarından aktarılırlar. Yalnız insanlık tarihinin değil, insan öncesi evrimin de ürünüdürler.
Arketipler, insanın vaktiyle atalarının geliştirmiş olduğu tepkilere benzer eğilimler göstermesinin kaynağını oluşturur. İçine doğduğu dünyanın genel imajı, doğduğu anda insanın içinde de vardır.
Jung birbirini etkilemesi imkânsız olan kültürlerde dahi ortak semboller keşfetmiştir.Her insan aynı temel arketip imgelerine sahiptir.
Jung tam bir birlik ve bütünlüğün çeşitli kültürlerde defalarca rastlanılan bir sembol olan bütünleşme çemberi (mandala) ile temsil edilebileceğini söylemiştir.
Mandala, bireyin bilinçli veya bilinçdışı bütünselliğinin simgesidir. Çember, haç ve Jung’un da pek çok kez resimlediği mandala figürleriyle sembolleşmiştir. Mandala, meditasyonda, dikkati merkezde yoğunlaştırmak için kullanılan bir çizimdir.
Simya ve diğer okült bilimlerin yorumlarıyla ilgili eserler yazmıştır. Geliştirdiği psikolojik kavramlar ile okült ilimler ve çağdaş ilimler arasında köprü kurmuştur.” “Jung psikolojisinde dört bilinç işlevi vardır: duygu, düşünce(akıl), sezgi, duyum(duyu). Eğer bir karakterde düşünce gelişmişse, bastırılan duygular histeri olarak geri döner. Duygusal olarak gelişmişse, bastırılan düşünce, fobi olarak geri döner.”
Yaşam mottosu zıt kutupların birliğidir.
Jung’a göre, kötülüğü de bilmek (yapmak değil) zorundayız.(gerektiğinde ona hâkim olabilmek için) Kendini her yönü ile tanıma ancak bu şekilde gerçekleşebilecektir. Bütünleşmiş ancak birey olmanın farkındalığını da aynı zamanda hissedebilmiş şekilde kalabilmiş bilinci yaşamaktır amaç.
“Ölülere yedi vaaz”da şöyle geçer: “Kendimizi karşıt çiftlerden nasıl birer ayrı varlık haline getireceğimizi bilirsek kurtuluşa ulaştık demektir. İnsan Tanrıların özünü paylaşandır, tanrılardan gelir, tanrılara gider.”
(Derlenmiştir)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder