26 Kasım 2017 Pazar

Özgürleşme..

AYDINLANMIŞ İLİŞKİLER
Sürekli zamanla gerçekleşecek bir olayın sizi kurtarmasını bekliyorsunuz. Bu üzerinde konuşup durduğumuz esas yanılgı değil midir? Kurtuluş bir başka yerde ya da zamanda değildir, o şimdi ve buradadır. Ben şunu elde ettiğimde ya da bundan kurtulduğumda mutlu olacağım dersiniz. Bu, gelecekte kurtuluş illüzyonunu yaratan bilinçsiz zihin durumudur. Ancak tek bir giriş noktası vardır. Şimdi! An’ın dışında bir kurtuluş olamaz.
Romantik aşk ilişkisinin öylesine yoğun ve peşinden koşulan bir deneyim olmasının nedeni, özgürleşmemiş ve aydınlanmamış insana derin korku, ihtiyaç, yoksunluk ve eksiklik halinden bir kurtuluş sunar gibi görünmesidir! Bu halin psikolojik olduğu kadar fiziksel bir boyutu da vardır. Fiziksel olarak ya kadın ya da erkeksiniz, yani bütünün yarısısınız, bu her ikisinin birbirine ihtiyaç duyma dürtüsüdür. Ama cinsel birleşme bütünlüğün geçici bir an için yaşanmasından, bir esrime anından başka bir şey değildir. Cennet size kısa bir an için gösterilmiş, ama orada kalmanıza izin verilmemiştir.
Psikolojik düzeydeki yoksunluk ve eksiklik duygusu fiziksel düzeydekinden de büyüktür. Zihinle özdeşleştiğiniz sürece benlik duygunuzu dışardan alırsınız, yani kimlik duygunuzu gerçek kimliğinizle hiç ilgisi olmayan şeylerden, toplumsal rolünüzden, mal ve mülkünüzden, dış görünümünüzden, başarılarınızdan, inanç sistemlerinizden vs alırsınız. Bu sahte zihin ürünü benlik, yani ego kendini savunmasız ve güvensiz hisseder ve daima özdeşleşeceği, kendine var olduğu hissini verecek yeni şeyler arar. Ama hiçbir şey ona kalıcı bir doyum sağlayamaz, böylece korkusu, yoksunluk ve muhtaçlık duygusu sürer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder