Enerji dairesel şekilde hareket eder. Gönderdiğiniz negatif, pozitif her tür enerji mutlak şekilde size geri döner. Ne tür bir enerji gönderdiğiniz geri dönüş sürecini değiştirmez.
Bilinçli ya da bilinçsiz göndermiş olmanızda bu yasayı ya da süreci etkilemez.
Her sonucu yaşadığımızda nedeni fark etmez isek aldığımız sonuçlarda hiçbir zaman değişiklik göstermez.
Bu nedenle davranışlarımızdan sorumlu olduğumuzu bize çok iyi anlatan bir yasadır.
Sadece davranış değil, duygu ve düşüncelerimizden de sorumlu olduğumuzu unutmayalım bu arada.
Çünkü hatırlarsanız hepsi birer enerji ve enerjiler çıktıkları kaynağa geri dönerler.
Peki şimdi sizi duyar gibiyim ‘ama bazen bazı korkularımız ya da isteklerimiz bize geri dönmüyor.
Size açıklıyorum.
Ürettiğimiz duygu, düşüncelerinde bir gücü var. Çok güçlü bir sevgi duygusu ile çok zayıf bir takdir duygusunu enerji olarak aynı güçte algılayamayız.
Üstelik sürekli üretilen bir duygu ile anlık üretilen bir duygu aynı güçte değildir.
Bir enerji zayıfsa, ona enerjisini kaybettiren başka bir enerji nedeniyle sönümlenecektir.
Eğer sevdiğim birine kızıp bela okuduysam ama ardından pişmanlık duyarak tövbe ederek akabinde yoğun bir sevgi enerjisi yolladıysam bu iki enerji birbirini etkisiz hale getirecektir.
Ancak ardında tövbe yoksa ya da yoğun sevgi enerjisi yoksa az pişmanlık az sevgi varsa belki de bedduanının bir kısmının gerçekleşme olasılığı olacaktır.
Önemli bir başka madde de özgür irade konusudur.
Kendi hayatımız için yaptığımız seçimlerde özgürüz.
Sorun, başka bir insanının özgür iradesine karşı gelerek, onun yerine karar verdiğimizde başlar
Bazen birinin iyiliği için iyi bir şey yaptığımızı sandığımızda neden sonuç yasasına göre başkalarının da bizim özgür irademiz dışında bizim adımıza kararlar verip uygulayabileceği mesajını verir, enerjisini yollarız evrene.
Böyle durumlarda özgür irademizle istediğimiz hedeflere ulaşmamız kolay olmayacaktır.
Başka insanların karar verme ve seçim yapma haklarına saygı duymalıyız.
Kimsenin sizin yaşam planınıza müdahale etmesini istemiyorsanız gerekenleri yapın ve sizde kimsenin planını karıştırmayın
Bu tip olayların, müdahalelerin sonuçları hiçbir zaman pozitif olmaz.
Fikirlerinizi beyan edebilirsiniz. Karşınızdaki kişi için en iyinin ne olduğunu bilseniz bile fikirlerinizi ona kabul ettirme çabasına girmeyiniz.
Aynı şekilde başkalarını dinleyebilirsiniz. Ama karar özgürlüğü, uygulama, seçim size ait olmalı
Öfke, nefret, kin gibi duygular tehlikeli duygulardır.
Bu duygulara sahipken, hayatınıza güzel olayları kişileri çekme olasılığınız düşüktür.
Ve bu olumsuz duygular yaşamınıza sorunlar, kötü olaylar, negatif insanlar, hastalıklar çekecektir.
Lütfen bu anlattıklarımı göz önünde bulundurarak, geçmişi, başkalarını affedin. Yasaların işlemesi için affetme çalışmaları yapmak çok önemlidir.
Affetme gerçekleşmediğinde, hiçbir yasa sizi tatmin etmeyecektir. Hatta tüm yasalara karşı gelmiş olacaksınız.
Her insanın olumsuz duyguları olabilir. Bu çok normal, bunları reddetmeyin. Onlarla mücadele etmek yerine onları kabul edin.
Olumsuz duygu ve düşünceleriniz sizi rahatsız ettiğinde, onlara sevgi gönderin. Onları serbest bırakarak sizden uzaklaşmasına izin verin.
Mesela şöyle söyleyebilirsiniz: Eşime karşı öfkemi kabul ediyorum. Bu duygu benim ve bu duyguyu üreten benim…
Şu an öfke duyguma sevgi gönderiyorum. Onu özgür bırakıyorum ve hayatımdan gitmesine izin veriyorum.
Artık yasayı bildiğinize göre sonuçlarınızın nedenlerini bilinçli olarak oluşturabilirsiniz.
Şu an yaşadıklarınızın bir sonuç olduğunu ve bu sonuçların nedenlerini sizin oluşturduğunuzu fark edeceksiniz.
Ve kontrollü nedenler oluşturabilirsiniz. Bu yasayı bilmek daha güzel sonuçlar oluşturmak için sizi motive edecektir.
Olumsuz duygu ve düşünceleri biriktirmek yerine kabul edin ve hayatınızdan uzaklaştırın.
Bu yasanın farkındalığında gelecekle ilgili güzel tohumlar atın zihninize.
İnsanları sevindirmek, yardım etmek, faydalı eylemlerde bulunmak iyi nedenler olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder