17 Mayıs 2018 Perşembe

Acılarımızı tamamlamalıyız bir sonraki nesil etkilenmesin diye..

Ebeveynlerim, büyükanne, büyükbabalarım ve daha uzak atalarım tarafindan tamamlanmamış, cevaplanmamış halde bırakılan şeylerin ve soruların etkisi altında olduğuma kuvvetle inanıyorum. Sıklıkla, bir ailede ebeveynlerden çocuklara geçen kişisel olmayan bir karma var gibi görünür. Bana her zaman, önceki nesillerin yarım bıraktığı, tamamlamam veya belki de devam ettirmem gereken şeyler var gibi gelmiştir. “

Carl Jung, Anılar, Düşler, Düşünceler. 

Her düşünce eylem ve acılar bize atalardan tamamlamamız için miras kalmıştır..Ailenizle deneyimlediğiniz geçmişiniz, anneniz daha size hamile kalmadan önce başlar. En baştaki biyolojik formunuzda, henüz döllenmemiş bir yumurta iken anneniz ve büyükanneniz ile hücresel bir çevre paylaşırsınız. Büyükanneniz annenize beş aylık hamileyken, sizi geliştiren öncü yumurta hücreleri zaten annenizin yumurtalıkların da mevcuttur. 

Bu demek oluyor ki, anneniz doğmadan bile önce, anneniz, büyükanneniz ve sizin ilk izleriniz, hepsi aynı bedendeydi. Üç nesil aynı biyolojik çevreyi paylaşır. Bu yeni bir görüş değildir. Embriyoloji kitapları bunu bizlere bir asırdan fazla zaman önce anlatmıştır. Sizin başlangıcınız baba tarafindan akrabalannızda benzer şekilde ortaya çıkabilir. 

Sizi geliştirmiş olan öncü sperm hücreleri babanız henüz annesinin rahminde bir cenin iken kendisinde mevcuttu.

Yehuda'nın ve diğer araştırmacıların çalışmalanndan, stresin ne şekilde kalıtsal olabileceğini öğreniyoruz ve artık büyükannenizin yaşadığı travmaların biyolojik kalıntılarının nasıl nesilden nesle geçebildiğini geniş kapsamlı sonuçlarıyla birlikte ayrıntılı bir şekilde açıklamaya başlayabiliriz.

Ne var ki, yumurta ve spermin gelişiminde önemli bir biyolojik farklılık vardır. Babanız ergen olduğu zaman da sperm üretimi devam etti, oysa anneniz yaşamı boyunca kullanacağı sabit bir yumurta miktarı ile doğdu. Annenizin yumurta hücreleri büyükannenizin rahminde oluştuğu zaman, bu hücre dizisi bölünmesi durdu. Yani, annenizin yumurtalarından biri babanızın spermi ile döllendi ve sonuçta sizi bugünkü halinize getirdi. Günümüzde bilim bize, her iki durumda da hem öncü yumurta hem de öncü sperm hücrelerinin sonraki nesilleri etkileme potansiyeli ile olayların izini taşıyabileceğini söylüyor. Babanızın sperm gelisimi ergenlik ve yetişkinlik dönemleri boyunca devam ettiği için, neredeyse size hamile kalındığı zamana kadar babanızın spermleri travmatik izleri barındırabilir. Yeni yapılan araştırmalar da bu iddiaları destekliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder