Her şey iç içe..
Her yaşam bir karmik hikayedir..Bu hikaye hepimizin biz buna hayat diyoruz ancak öldükten sonra hikayeleşir sanıyoruz hayatlarımız ..Lakin konu tam tersi ..Ufak etkileşimlerle hikayenin tali yolları değişse de ana kurgu ve kahraman herzaman aynı kalır...Sonuç ise varılacak noktaya gelene kadar sureklı kendını tekrar eder (samsara)..
Bilinen üzere Dünyaya gelirken ailemizden soyumuzdan topladıgımız bir çok karmik tortu ile geliriz..Oysa biz sadece kendi karmamızla mükellef oldugumuzu sanarak suya atılan bır tasın olusturdugu halka ıcınde gorebıldıgımız kadarı ile etrafımıza bakarız ...
Oysa o etkı, halka halka ,ıc ıce gecen dalgaları meydana getırerek her an buyumektedır...Tıpkı bizden oncede oldugu gıbı bızımle beraberde şimdi , gecmişte ve gelecekte daima ileriye dogru hareket halindedir..Bu ritim prensibidir ve salınım herzaman fiziksel ,zihinsel ve sprituel planlarda mevcuttur.
Ozman madde ile zihin dolayısı ile mana alemi birine bağlı halde titreşir..
Madde, zihin ve ruh’un titreşim oranları farklıdır.
Titreşim ne kadar yüksekse, evren hiyerarşisindeki yer de o kadar yüksektir. Titreşim ekseninin bir ucunda RUH (sabit ve yüksek titreşim), diğer ucunda en KABA MADDE (Hareketsiz ve düşük titreşim) biçimleri vardır. Bu iki uç arasında milyonlarca ama milyonlarca farklı titreşim oranı ve kipleri bulunur.
Burada şunu da eklemek isterim ,
Alemler (boyutlar) arasındaki iletişim sembolik araçlarla mümkündür..Bu konu okültist simyacıların iyi bildiği eski kadim bir ilimdir..Bu konuyu daha sonra bir yazı ile yine inceleriz..
O zaman konuyu fazla dağıtmadan gunumuze donelım ..hikayenın su anda yasadığımız kısmına ...
Biz dunyaya gelmeden 7 yıl once anne ve babamızın karması ıle kaderımız hakkında plan çizilmeye başlar...Evet yalnış anlamadınız dogmadan 7 yıl once ! Bir başkasının karması idealleri yaşam planı ile dünyaya gelir bilmeden başkasının hayatını yaşarız uyanmadığımız sürece! Kendi hayatında hayat planlarını tamamlayamamıs bır cok şuura ,gerek morfogenetik kodlarla gerekse şuursal boyuttan bizlere etki ederek karmik olarak eklenti oluştururlar..Ben yapamadım sen yap! Ben olamadım sen ol!! Gibi..Bu sebeple şu konuyada dikkat çekmek isterim çocuk isimleri konusunda ailede daha önce yaşamış yada hala yaşamakta olan bir bireyin ismini çocuğa vermek düşükde olsa aynı vibrasyonu akseder kişiye....Kendi kök ailenizde dikkatli gözlemler yaparak hangi konularda karmanızın oluştuğunu kısmen anlayabilirsiniz.
Tekrar 7 yıllık donguye gelıyorum ..Bu dongudeki kilit noktayı astrolojık açıdan 4.evdeki hesaplamalarla bulabılır ve gezegensel etkılerıne gore çözümleme çalışmaları yapılabilinir..
4.ev çok önemlidir..
Köklerimiz
Annemiz
Orası araftır
Ve
Mezar yerimiz..
Peki ailesel karmamızın bu hayatımıza tezahurunu nasıl anlarız???
Hersey bir gun kok dişlerınden birinin ağrımaya başlaması ile tezahür eder..
Kök dişler aileyi temsil eder ..
O sırada saturn 1. Evınden cıkıyor olabılır..
Venusune 135lik açısıyla kendını dişçi koltugunda bulursun..
Transit Güney ay dugumunun haritanda bulundugu eve bak ..18 ay boyunca Hangı konular açığa çıkıyor , sahne ne ?
Ve GAD nereye dogru ileriyor ? Herhariranın kritik gezegen dereceleri vardır ,bunlara dikkat et..
Bunlar elbette harıtaya gore farklılık gosterır ancak kişi kendi haritasını oturtturmussa sembolikleri daha net okuyabilir..
Bu hususda kök ailesel konular gündeme gelebilir..Rüyalardaki sembolizmalar bu şekilde çalışabilir..Geçmişteki Aynı döngüler kendini tekrar edebilir..
Umarım bu ufak bilgilerle siz yoldaşlarımı düşünmeye sevk edebilmişimdir..
Çünkü karma ilk olarak Düşüncede başlar..
İnsan beyni aslında bir 'biyolojik bilgisayar'
ve 'insan bilinci', beynin içinde bulunan ve ölünce bile var olmaya devam eden kuantum bilgisayarı tarafından yürütülen bir programdır.
Uzmanlar bunu açıklarken; İnsanlar öldükten sonra ruhları evrene geri döner ve ölmez ".
Amerikan Fizikçi ve Anesteziyoloji ve Psikoloji Ana bilim Dalı Başkanı Dr. Stuart Hameroff ve Oxford Üniversitesi'nde matematiksel bir fizikçi olan Sir Roger Penrose'nin açıklaması.
.
"Diyelim ki kalp atışı durur, kan akışı durur; mikrotubuller kuantum hallerini kaybederler.
Mikrotübül içerisindeki kuantum bilgileri yok edilmez, yok edilemez ve yalnızca evrene dağılır ve dağılır.
Eğer hasta yeniden canlandırıldığında canlandı, bu kuantum bilgi mikrotübüllere geri dönebilir ve hasta "Ölümüne yakın deneyim yaşadım" diyor. Canlandırılmadığı ve hasta ölürse, bu kuantum bilgisinin Vücudun dışında, belki süresiz olarak, bir ruh olarak var olur. "
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder