26 Mayıs 2018 Cumartesi

Bunu yapan medeni toplum dediğimiz batı.Bir çok konuda gelişmekte olantoplumlara insan hakları konusunda ders veren bugünki medeni dediğimizbatının aslında kimseye öğüt verecek yüzü yoktur.Geçmişlerinebaktığımızda avrupa ülkesinin bir çoğunun karnesi bozuktur.Bu bozukluko kadar vahşidir ki savaş sırasında tecavüz sonucunda doğan çocuklarıyok edercesine katletmişerdir.Katletmek sadece ödürmekten ibaret değilkötü muamele veya dışlamakta aynı..

Binlerce istemsiz (kendileri istemedi bu olayı )Savaşın Çocukları
Bir savaşın yaralarını kadınlar ve en çokta çocuklar çeker...Savaşlar sona erdikten sonra da etkileri uzun süre devam eder. Fakat bazı savaş sonuçları var ki, onlar kuşaklar boyunca etkisini sürdürür. Bu izleri en çokta çocuklar taşır, savaş çocukları…
İkinci Dünya Savaşı sırasında işgalci Alman askerleriyle, Norveçli kadınlardan, doğan çocuklar. Sayıları 10-12 bin dolayında. Çocuğun ne suçu olabilir ki? Ama onların ki büyük…
Dünyaya gözlerini açtıklarından beri toplumdan dışlandılar, aşağılandılar. Anneleri fahişe muamelesi gördü. Norveç devleti, onları daha emekleme çağındayken başka ülkelere göndermek istedi. Çünkü Alman genleri taşımaktaydılar!
Norveç’in savaş çocuklarını ya da gazetelerdeki başlıklarla “Alman Çocuklarını” daha yeni öğrendik. Bugün yaşları 60-65 arasında binlerce kişi yaşamları boyunca toplumda, dışlandılar.
Bir çocuk nasıl suçlanabilir? Oysa 1945 teki Norveç hükümetine göre çocuğun babasının Alman olması, potansiyel suçlu ilan edilmesi için yeterli idi. Nazilerin Yahudilere bakışından ne farkı var bu anlayışın? Bu kadın ve çocukları hükümet 1945 yılında önce Avustralya’ya göndermek istemiş, ama bu düşüncesi Avustralya tarafından kabul görmeyince ve başka ülkelere de göndermek mümkün olmayınca toplumun dışında tutulmaya çalışmış. Çocuklar hem özürlü damgası yemiş, hem de Alman genleri taşıyorlar diye gelecek nesiller için tehlikeli ilan edilmiş.
Norveç’teki “Alman çocukları” kulaktan kulağa konuşulsa da olayın esas çehresi bilinmiyordu. Bu konuda 2001-2004 yılları arası geniş bir araştırma yapıldı ve bir rapor hazırlandı Kız çocuklarına küçük yaşta tecavüz edildiği, çocukların domuz ahırlarına bağlandığı, boyunlarına köpek tasması geçirilenler bile olduğu raporda ifade edilenler arasında. “Alman çocukları”nın dışlandıklarını gösteren başka göstergeler de var: Eğitim ortalamaları diğer çocuklara göre çok düşük. Yaşam süreleri kısa olduğu gibi, intihar ortalamaları da yüksek. Raporda yer alan söyleşilerde, birçoğu horlanmaktan dolayı 9-10 yaşlarında intihar eşiğine geldiklerini anlatıyorlar. Suçlamaları kabul etmeyen Norveç devleti, horlama, dışlama ya da tecavüz olaylarından yapanların sorumlu olduğu, devletin suçlanamayacağı görüşünden hareket ediyor. Oysa “Alman çocukları”nın avukatı, dışlama ve horlamanın sistematik olduğunu savunuyor. Avrupa Mahkemesi’nin yargıçlarının kararı ne olursa olsun, bizler bir gerçeği daha öğrendik.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder