Tanrı,zamandan ve mekandan bağımsız olduğu için,özü ile değil;beliren sıfatlarının birleşimi olan İNSAN'da var olur.
İnsan ve evren,tanrının yansıması ve görüntüsüdür.İnsan zekası denilen ilahi nurun ve basiret denilen ilahi bağışın vasıtasıyla,anlayışlı kalplere vesile olmak için soyuttan somuta geçmiştir.Bu nedenle,yaratıcı, her yaratığın benliğinde ve özellikle insanın gönlündedir.Ama bu sırrın kaynağına pirler ve fakirler (dervişler) basiret ve sezgi sahibi olarak ulaşabilir.İşte gerçek dervişlerin tüm cabası buna ulaşmaktır.Gerçeği iki kişi arar;
"Gerçek pirler ve bu yola hayatını koyan gönül fakirleridir.
Siyah ve beyaz farklı iki renk değildir.Pirler ve dervişler de öyledir.
Beyaz varolanların toplamıdır,güneş etrafında bulunan 7 rengin sentezidir.Siyah şse renk değildir;yoktur veya yok olandır.Dolayısıyla siyah ve beyaz iki zıt rengi değil, varlıkla yokluğu,olanla olmayanı simgeler.
Ancak yok denilen siyah,gözle görülmediği için gerçekten yok mudur? Siyah batındır,potansiyeldir,gizli kinetik enerjidir.
Aynanın beyaz parlak camı ve arkasındaki kara sırrı bir batın Örneğidir.Biri diğerine muhtaç,biri olmazsa diğeri yoktur.Böyle olmasaydı eğer,aynanın camın arkasındaki kara sır,yansıtılandan yansıyanı nasıl ayırırdı.
Aslında ölüm de yokluktur,potansiyeldir,gizli kinetik enerjiidr.Yaşam potansiyelini taşır,camın arkasındaki kara sır gibi yaşamın arkasında sır olarak ölüm durur.
Kimine göre siyah pir olur,beyaz derviştir.Bazılarına göre ise tersi olur,ancak değişen bir şey olmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder