Kalp, meditasyonun nesnesi, aracıdır.
Meditasyon,
kalpten başlayan ve kalbe geri dönen bir süreçtir.
Yogada, yürek,
evren boyunca uzanan geniş bir enerji dalgasıyla
iç içe olduğumuz yerdir.
Kalp gözü” ifadesi de Sufi geleneğinde görülür.
bu yer, Kalbin derinlerinde,
Tanrı ile temas noktasının simgesidir
Mağara ve kalp arasında da sembolik bir bağlantı vardır.
Sanskritçe kelime guha ;
mağara ve ayrıca kalp anlamına gelir.
Upanişadlar, içimizdeki kalbin mağarası
olarak adlandırdığımız iç tapınaktan bahseder.
Bu mağara, ışığın ve tanrıların tezahür ettiği ,
inisiyelerin yeniden doğduğu
kuluçka yeridir.
Güneş ile Ay ile Kalp ve zihin arasında
benzetmeler yapılır.
Hinduizm'de zihnin adı “chandra mandala”, “ay çemberi”,
ve Kalbe " surya mandala", “Güneş çemberi” denir.
Bu iki organın karşılık gelen özellikleri bile
kendi içlerinde semboliktir:
Kalpten gelen sezgi, kutsaldır,
çünkü evrensel manevi bilgeliğe doğrudan katılımı temsil eder.
Ruhsal Güneş olan Kalp,
Merkez'in bir görüntüsüdür.
Vahiyin yeri, varoluşun hayati merkezi
ve en derin sezginin kaynağı olarak kabul edilir.
Kalp “ teofanik” bir organdır
(teophany, Tanrı'nın insana görünür bir tezahürüdür).
Bu mükemmel bir kutsallık sembolüdür.
Zihin, Atmanı anlamak için
içsel yetersizliği olan kusurlu bir araçtır.
Ruh ve ruhun fiziksel bedene bağlandığı yer
olarak da görülen
Kalp,
bilinçaltı zihni temsil eder.
Ruhsal Kalp,
Zihin, Beden ve Ruhu bağlayan Metafizik Kalptir.
Ağ geçididir
- "solucan deliği"
Heartmath Enstitüsü, “nörokardiyoloji” olarak adlandırılan
yeni bir alana dair
beynin kalbe nasıl bağlandığını gösteriyor.
Kalbin bir algı organı olarak işlev gördüğünü,
dünyanın titreşimlerini toplayıp işlediğini
beyne sezgisel olarak hissedilen bilgiler gönderdiğini
Kalplerimizin, Dünya'nın ürettiği ile özdeş olan ,
vücudumuzun ötesine uzanan bir elektromanyetik alan
oluşturduğunu belirtmekteler.
Kalp şu anda bilim adamları tarafından
kendi işlevsel “beynine” sahip
oldukça karmaşık bir sistem olarak tanınmaktadır.
HeartMath Enstitüsünde yapılan deneyler,
kalbin elektromanyetik alanının
insanlar arasında bilgi iletebileceğine dair
kayda değer kanıtlar bulmuştur.
1991'den bu yana, HeartMath Enstitüsü,
kalbin elektromanyetik alanı üzerindeki etkisini ölçen
yüzlerce çalışmayı
Harvard Business Review ve American Journal of Cardiology gibi yerleşik ve saygın yayınlarda yayınlanmıştır.
Kalp, beyni ve bedeni birbirine bağlayan
kapsamlı sinirsel iletişim ağına ek olarak,
elektromanyetik alan etkileşimleri yoluyla
beyne ve bedene bilgi aktarır.
Kalp
vücudun en güçlü ve en geniş ritmik
elektromanyetik alanını oluşturur;
Beynin ürettiği elektromanyetik alanla karşılaştırıldığında,
kalbin elektriksel bileşeni genlikte yaklaşık 60 kat daha fazladır ve vücuttaki her hücreye nüfuz eder.
Manyetik bileşen
beynin manyetik alanından yaklaşık 5000 kat daha güçlüdür
ve hassas manyetometrelerle
vücudun birkaç metre uzağında tespit edilebilir
denilmekte...
Kimi Simyacılar da
Kalpten
felsefe taşı olarak söz etmiştir.
“Yanan iç ateş” manevi hayatı ifade eder,
çünkü kişi ruhsal bir yol aldığında,
daha yüksek enerjileri almaya başlar
ve bu görünmez ateş,
insan yapısının yedi bedenini “yakar” yani, dönüştürür.
Simyada, ölümsüzlük sağladığına inanılan madde
“Kalbin ateşi zincifre gibi kırmızıdır"
sözleri ile ifade edilir.
Axis Mundi ekseni
kalbin saflığını
ilahi olana taşıyan
bir merdiven olarak tanımlamaktadır:
"Kalpler
sadece kalplerle konuşurlar"
----------------------------------
*Teofani: Tanrının kendini insanlığa göstermesi, ortaya koyması, tezahürü)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder