Enerji alanları olarak görüldüklerinde insanoğulları, ışık telcikleri gibi, beyaz örümcek ağları gibi, tepeden tırnağa dolanan çok ince iplikler olarak görünürler. ✨✨
Bu yüzden, bir görücünün gözüne bir insan, dolanmış lifçiklerden oluşan bir yumurta gibi görünür.
Ve kolları ile bacakları, her yöne doğru fışkıran ışıltılı kılları andırır.
Görücü, insanın her şeyle temas halinde olduğunu görür; insan bunu elleriyle değil, karın bölgesinin merkezinden her yöne doğru fışkıran uzun bir telcikler demeti ile yapmaktadır. Bu telcikler insanı çevresine bağlar, onu dengede tutar, sağlam durmasını sağlar.
Bir savaşçı görmeyi öğrendiği zaman, bir insanın ışıltılı bir yumurta olduğunu görür, dilenci de olsa, kral da, ve bunu değiştirmenin yolu yoktur; daha doğrusu o ışıltılı yumurtada ne değiştirilebilir ki? Ne?
Bir savaşçı asla korkusu yüzünden kaygılanmaz. Onun yerine, enerji akışını görme mucizesine kafa yorar!
Gerisi boştur, önemsiz kıvır zıvır.
İnsanın gözleri iki işlevi gerçekleştirebilir: biri, enerjiyi bir bütün olarak evrendeki akışı içinde görmek, ve öbürü de "bu dünyadaki nesnelere bakmak"tır. Bu iki işlevin hiçbiri ötekinden daha üstün değildir; ancak gözleri yalnızca bakmak üzere eğitmek, utanç verici ve istenmeyen bir kayıptır.
Carlos Castenada - Zamanın Çarkı 🌀
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder