Kendini sorguladığın zaman yolculuk başlar.Düşünen her bilinçli varlık mutlaka belirli zamanlarda kendi, kendine soruyordur. Ben kimim? Neden buradayım? İyi veya kötü sahip olduklarım da, yaşadıklarım da benim payım var mı? Seçtiklerim benim taleplerim'miydi ?..
Bu tür soruları herkes defalarca kendisine sormuştur. Ama yanıtlar çok kişiyi hiç bir zaman tatmin edici olmamıştır. Çünkü bu tür sorulara doğru cevabı bulabilmek için olaylara baktığımız yer önemlidir.
Biz beş duyuyla sınırlı şartlanmalardan oluşmuş bir noktadan görebildiğimiz kadarı ile dünya-mıza bakıyor ve değerlendiriyorsak hiç bir zaman tatmin edici doğru cevabı bulmamız mümkün değildir. Peki ne yapmamız gerek!. dersek.
Gözün gördüğü kadar düşünebilen değil, düşündüğü kadar görebilen, sorgulayan şartlanmalardan beş duyuyla kayıtlı bir varlık algısından zihnini arındırmış olabilmenin idraki ile atom altı fiziği yasası gereği “her biri aynı şeyden meydana gelmiş değil tümümüz aynı şeyiz” bilincinin idraki ile olaylara baktığımız zaman göreceğiz ki !
İsteyen de benim, yapan da, yıkan da, seven de, sahip olanda! Çünkü başka yok ! Hepsi de bende açığa çıkmayı bekleyen boyutlar halinde mevcut. Ya farkında olmadan şartlanmalarla sınırlandırdığımız dünya(mız)dan bakıp olayları değerlendirerek “kader”imizi yaşıyoruz diyeceğiz.
Ya da, beynimizi madde kavramından arındırmış olarak, sınırların, çokluğun olmadığı teklik boyutunda bilincimizi bulduğumuzda beynimize hükmetmeye başlayarak kaderimizi yazan olmanın farkında lığına ulaşmış olarak olaylara yön verecek ve diyeceğiz ki!..
Yapanda ben! Yıkan da! tüm güç bende! önemli olan böylesine muazzam bir gücü/enerjiyi farkında olarak Evrenin (makro- kozmos) hayrına kullanabilmekte çünkü oradaki her şey bende (mikro- kozmos) mevcut...
Aslında insan yaptığı her şeyi başkasına yapıyorum dese de, sonuçta kendine yapıyor. Ben dediğimiz bu varlığın derinliklerinde “kozmik bilincin” tüm ilmi ve sırları mevcut, hepsi de insanoğlu tarafından açığa çıkarılmayı beklemekte, farkında olarak kontrol altında veya farkında olmadan kontrolden uzak, yakıcı ve yıkıcı olabilecek etki altında...
Kaderimizi yazmanın ölçütü, zaman ve mekanı dilediğimiz gibi değiştirebilmemiz kendimizi daha derin boyutlardaki içsel yaşamlarda bulabilmemiz oranında mümkün olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder