28 Temmuz 2018 Cumartesi

Mistizm ve Babil Tanrıları.

Babil astronomi ve tanrıların mistik kimlikleri. Babil mistik inançlar.

EA- Balık Burcuyla bağlantılı Marduk Jüpiter. İştar Venüs.

Gezegenler takımyıldızları tanımlanmadan evvel bilinirdi.

Babil mistik inançlar.

En parlak yıldızların, en yüce ve en etkili yıldızlar olduğu düşünülürdü. Babil’de tüm gezegenler büyük tanrılarla özdeşleştirilirdi. Örneğin Jüpiter Marduk’tu. İştar’ın göksel şekillerinden biri ise Venüs’tü. Marduk EA’nın balığı dolayısıyla balık burcuyla bağlantılıydı.

Yani EA ‘ya duyulan inancın yıldızlarla ilgili çağrışımları da vardı. Takımyıldızları gezegenler tanımlanmadan önce öğrenilmişti.

Babil mistik inançlar.

 İNANÇLAR BİRBİRİNE KARIŞIRDI.

Tanrılarla göksel şekiller verildiğinde ilkel inançlar tuhaf bir şekilde birbirine karışırdı. Tanrılar her yıl ölürdü. Mısırlı rahipler Heredot’a Osiris mezarını ve onun yıldızını göstermişler, Tanrıların basit vahşi devler olduğuna inanılan ülkelerde ‘dev mezarları’ da vardı.

ÇİFT CİNSİYETLİ NİL’İN RUHU TANRI.

Bir tanrı birden fazla şekle bürünebilirdi. Indra gibi böcek şeklini alıp, bitkilerin içine saklanabilir veya Gılgamış destanındaki tanrılar gibi yılan yahut fare olabilirlerdi.

Bir tanrının çeşitli formların hepsine birden bürünebileceği teorisi, o tanrının Natüralizm evresindeyken kişisel bir tanrı fikrini kabul eden insanlar tarafından ortaya çıkarıldığını ileri sürer.

Örneğin Mısır’daki Osiris her ay güzel bir çocuk olarak gelen  ve zayıflayan yaşlı ay olarak şeytan Set tarafından yenen aydı; her sene gençliğinin baharından öldürülen genç bir tanrıydı;

Isis’in hem babası, hem kocası, hem de oğluydu. İnsanları yöneten ve ölülerin yargıcı olan bir kraldı; yeryüzü  ruhuydu, çift cinsiyetli Nil ruhuydu. Bahar güneşiydi. Memphis’in Apis Boğası, Mendes’in koçuydu; hükmeden firavundu.

Üç parçadan oluşan  (Khepara, Ra ve Tum) Ra ile birleşiminde her gün yaşlı bir adam olarak ölürdü. Geceleri ise hayalet Orion takımyıldızı olarak  gökyüzünde belirirdi.

Temmuz’a benzeyen Osiris’e İsis ilahilerinden birinde şöyle seslenilir.

’Güçlü Orion senden gelişir geceleri gökyüzünde parlar,

Günün sabahına kadar!

 Sirius dönemi yaklaşırken küçük Osiris’e bakan kişi benim İsis.

Onu bakmayı bırakmayacağım, çünkü yaşayan Osiris’ten gelişen  

Her ne olursa olsun saygıdeğerdir.

Senden çıkan şeyler tanrılara ve insanlara, sürüngenlere, hayvanlara yaşam verir.

Orada senin sayende yaşıyorlar.

Odandan çık ve bize gel ruhun yeni yaşamlara gebe kalınca, Senin ruhun için tanrıların ve insanların yaşamasını sağlayan adak üstüne adak adanınca.’’

 

Bu parça bazı tanrıları ‘ güneş tanrısı’, ‘ay tanrısı’, ‘gökyüzü tanrısı’, ‘yeryüzü tanrısı’ olarak basitçe sınıflandırmanın ne kadar tehlikeli olduğunu vurgulamaktadır. Bir tanrı aynı anda hem güneş, hem ay, hem yeryüzü, hem hava, hem su hem ölü, hem canlı hem doğmamış hem de çok yaşlı olabilirdi.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder