"DNA'da Allah'ı gördüm"
Yapılan çalışmalarda "Tanrı'nın var olduğuna dair rasyonel bir temel var ve bilimsel gelişmeler insanı Tanrı'ya daha da yaklaştırıyor"
"Laboratuvarda çalışırken Tanrı'yı hissettim.
Kesinlikle bizden daha büyük bir güç var ve ben ona inanıyorum.
DNA'nın şifresini çözmek beni Tanrı'ya biraz daha yakınlaştırdı.
Laboratuvarda çalışırken Tanrı'yı hissettim. Kesinlikle bizden daha büyük bir güç var ve ben ona inanıyorum. DNA'nın şifresini çözmek beni Tanrı'ya biraz daha yakınlaştırdı. Hastalıktan kırılan insanları gördüm. Bilim onlardan umudunu kesmişti. Ama mücizevi olarak hayata döndüklerini gördüm. Bu da Tanrı'nın işidir."
"Genetik yapımızın mükemmelliği, sadece Allah’ın eseri olabilir. Bilimin ilerlemesi, Allah’ın varlığının kanıtlanmasını sağlayacak. İnsanların inançlı olmasını sağlayan genlerin, sadece mucizevi bir şekilde aktif hale geldiğini kanıtlayacağız.’'
Yukarıdaki sözler, DNA şifresini, Craig Venter'le birlikte çözen bilim adamı Dr. Collins'e aittir.
Şubat 2001'de, Collins liderliğindeki Uluslararası İnsan Genom Projesi Konsorsiyumu, genom taslağını "Nature" dergisinde, Venter'ın Celera şirketi ise, "Science" dergisinde yayınlamıştır. İki gurup arasındaki rekabet, ortak açıklama yapmalarına rağmen devam etmiştir.
Projenin tamamlanmış olması, gerçekte bir son değil, yeni bir çağın başlangıcı olacaktır. İnsan genom projesine; "Genetiğin Kutsal Kasesi", insan genom zincirine de; "Rosetta Taşı" benzetmesi yapan bilim adamları, bu konuda son derece coşkulu. Collins, genomu bir kitaba benzeterek, şunları söylüyor:
"Bu bir tarih kitabıdır. Bizim türümüzün, zaman içindeki yolculuğunun bir hikayesidir. Tüm insan hücrelerini inşa etmek için, inanılmaz detaylı bir kılavuzdur. Ve tıbbi bilimlerde kullanılabilecek, bir ders kitabıdır. Bir hastalığı önlemek ve tedavi etmek için, araştırmacılara uçsuz bucaksız yeni güçler verecektir.
Venter'le birlikte, insan vücudunun genetik kodları olan DNA'nın şifresini çözerek bilim tarihine geçmişlerdi. Bilim tarihi açısından bir devrim olan DNA'nın dizilimi ve kodlarının çözülmesi buluşu dönemin ABD Başkanı Bill Clinton ve İngiltere Başbakanı Tony Blair tarafından eş zamanlı olarak dünyaya duyurulmuştu.
Önceden ateist olan ama artık Tanrı'ya inandığını ifade eden Dr. Francis Collins, bilimle Allah'ın varlığı arasındaki ilişkiyi anlatan bir kitap yazdı.
Dr Collins sıradan bir bilim adamı değildi.
Francis Collins, sonuçları 2001 yılında açıklanan ünlü İnsan Genomu Projesi'ni yürüten ABD Ulusal İnsan Genomu Araştırma Enstitüsü'nün başkanı
"Tanrı'nın Dili" adlı kitabıyla ilgili İngiliz The Times gazetesine verdiği söyleşide;
Artık mucizelere ve meleklere inandığını, insan genini çözmenin de kendisine Tanrı'nın eserini görme fırsatı verdiğini söyleyen Amerikalı bilim adamı Collins
"Önemli bir buluş yaptığınızda o bilimsel coşku anını yaşarsınız, çünkü onu araştırmış ve keşfetmişsinizdir. Keşfettiğim şey öyle bir şeydi ki, bu bilgiye daha önce hiçbir insan sahip olamamıştı.
Fakat Tanrı onu her zaman biliyordu." dedi.
Collins, DNA’daki genetik bilgi hakkında ise şu yorumu yapmış:
İnsanoğlu hakkındaki tüm bilgileri ve sırları taşıyan bu 3.1 milyar harflik talimatname kitabı karşınıza çıktığında, bunu sayfa sayfa incelemeye başladığınızda, hayranlık duygusuna kapılmamak elde değil. Bu sayfalara baktığımda, bunların bana Tanrı’nın zihni hakkında bir ipucu verdiğini düşünmekten kendimi alamıyorum.
Ünlü bilim adamı, 27 yaşına dek bir ateist olarak yaşamış.
Ateizmden vazgeçmesini sağlayan süreç, bazı hastalarının din sayesinde büyük manevi güç kazandıklarını fark etmesiyle başlamış.
Daha sonra ünlü Hıristiyan düşünür C. S. Lewis’in Tanrı’nın varlığı ile ilgili rasyonel argümanlarını incelemiş ve bunlardan etkilenmiş.
Görünen o ki, Collins, doğayı inceledikçe Allah’ın varlığına daha çok kanaat getirmiş; DNA’da bulduğu “muzzam bilgi” ise bu konuda onu kesin olarak ikna etmiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder