Yaşamın tadı tuzu senin sarf ettiğin Allah'ın esmalarına bağlı.
Her nefes bir Allah'ın esmasıdır o yüzden İyi seçilmiş kelimeler iyi seçilmiş yiyecekler gibidir ve bize güç verir. Kötü seçilmiş kelimeler ise aslında bizi şikayet ettiğimiz durumun içinde tutar. Bazı durumlarda haklıyızdır ve haklılığımızı vurgulayan kelimelerle cümle kurarız. Tabi biz haklı iken başkaları da haksız olan durumlarda, kimse haksızlığı ile ilgili kelime kullanmadığından pek tabi haksızlık yaptığını da hissetmemektedir.
Kelimeler hislerimizi ifade eden araçlarımız olduğu gibi bazen hislerimizi de belirleyen araçlardır. Büyük konuşmacıların bizi harekete geçirmek istediklerinde söyledikleri önemli sözleri biliriz ama aynı kelimelerin kendimizi duygusal açıdan harekete geçirmek için kullanılmasına ilişkin kendi gücümüzü bilmeyiz. Güçlü ve olumlu kelimeler bizleri güçlendirerek eyleme geçiren önemli motive araçlarıdır.
Tabi bazı kelimelerde tüm motivasyonumuzu bozar. Başkalarının ya da kendimizin kullandığı ve motivasyonumuzu, enerjimizi düşüren kelimelerin farkında olmalı ve durumumuzu değiştirmek için önce dilimizi değiştirmeliyiz. Yani o kelimelerden kurtulmalıyız yerine mümkünse güçlendirici kelimeler seçmeliyiz. Kızgınlığımızı bile ifade etmek için "kızgın" yerine; "bozuk" ya da "biraz rahatsız" diyebiliriz.
İnsan her zaman düşündüğü gibi söylemez, yani her düşündüğü şeyi söylemez ama her söylediği şeyi düşünür. Ve durum böyle olunca kullandığınız kelimeler düşünceyi, düşünceler duyguyu, duygular davranışı, davranışlarda kaderinizi tayin ediverirler.
Kelimelerin bizi biyolojik olarak etkileyebildiğine bir örnek vereyim. Şimdi birkaç kelime kullanacağım ve sonuçta gerçekte dediğim durum oluşmaya başlayacaktır. Limon sarı ekşimsi bir tadı vardır. Sulu sulu bir büyük limonu sıkarsanız aynı zamanda ağzınızda sulanabilir. Yani limon görmediğiniz, sıkmadığınız halde ağzınız şu anda sulanmışsa bunun nedeni o biokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesine sebep olan kelimeleri kullanmamdır.
İyi, hoşgörülü, nazik ve ılımlı biçimlerde davranabilmek için işe öncelikle kelimelerimizi ve düşüncelerimizi organize etmekle başlamalıyız. Huzur verici kelimelerle cümle kurduğunuzda tabiî ki huzuru hissetmeye başlarsınız. Zaten olumsuz kelimeler kullanırken olumlu duygular içinde olmayı ummuyorsunuz değil mi? Yani bir şey isterken de kelimeleri seçmeliyiz. Zira siz hiç konuyla ilgisiz, anlamsız kelimeler kullanarak "Beni ez, büz, huzursuzluk ver Allah’ım" gibi dua eden birini gördünüz mü ?
Hepimiz hemen hemen her zaman birine "Beni sinirlendiriyorsun. Bu davranışın beni kızdırıyor. Canımı sıkıyorsun. Kimse beni dinlemiyor, anlamıyor" gibi aslında içinde tespit ve analiz var gibi görünse de daha çok yargı kokan kelimelerle cümle kurduğunda ne biz ne de karşı taraf kendini iyi hissetmeyecektir.
"Beni sinirlendiriyorsun" yerine: "Ben gerginim ve sakinleştiğimde görüşelim."
"Bu davranışın beni kızdırıyor" yerine: "Ben şu şekilde davranmanı tercih ederim. Tabi nasıl davranacağın senin seçimin."
"Kimse beni dinlemiyor" yerine. "Beni dinlemeleri için ne yapmalı ve nasıl davranmalıyım?"
"Yağmur var, hava kapalı ve ben çok sıkılıyorum" yerine: "Bugün kendimi iyi hissetmek için ne yapabilirim?"
Şeklinde kelimelerle cümle kurun ve iyi hissetme sürecinizi başlatın. Zira söylediğiniz gibi düşünüp, hissedecek ve davranacaksınız. Boşuna "Ağzından çıkanı kulağın duysun!" dememişler. Unutmayın düşündüğünüz her şeyi söylemezsiniz ama söylediğiniz her şeyi düşünür ve hissetmeye başlarsınız.
Bir deneme yapalım.. Yarından itibaren size "Nasılsınız?" diye sorduklarında "Ehh işte.. iyi diyelim iyi olsun" yerine: "Harikayım!" deyin bakalım ne olacak? Değişim için şimdi tam zamanı haydi bakalım. Kolay gelsin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder